Bedensel
Hazların Keşfi
Dr. Nesrin
Yetkin
İnsan bedeni
pek çok hazzın kaynağıdır. Herkesin haz aldığı şeyler çok farklı olabilir, ama
hepimiz bedensel hazlarımızı geliştirebiliriz. Cinsellikle ilgili önyargılar ve
tabular, bedensel hazlarımızı keşfetmemizi engellememeli. Aslında hepimiz
bedenimize dokunulmasından ve başka bedenlere ya da eşyalara dokunmaktan haz
aldığımızı biliriz. Ancak bu dokunmalar cinsellik çağrıştıracağı endişesi ile
çocukluktan itibaren sınırlandırılır. Böylece hepimiz farklı oranlarda kendi
bedenimize dokunmayı bile kendimize yasaklarız.
Oysa tüm
dokunuşlar cinsellik içermez ama bedensel haz içerebilir. Dikkat edersek bazı
giysilerin, kumaşların dokunuşunun bize bedensel bir haz verdiğini görürüz, bu
sıklıkla cinsel içerikli değildir. Hoş kokulu ve güzel teması olan temiz bir
yatakta birçok kişi bedensel olarak haz alır ve huzur duyar. Pek çoğumuz suyun
temasından, denizde yüzmekten, küvet veya jakuziden bedensel olarak da haz
alırız. Yüzümüzü temizlemek ya da bedenimize hoş kokulu bir losyon sürmek bize
keyif verebilir. Temiz havada yürür veya koşarken rüzgarın bedenimize teması
haz vericidir. Birçok spor etkinliğinde, dans ederken ve elbette sevişirken de
kendi bedenimizin hareketinden de haz alırız. Bazılarımız için bu dokunuşların
kimisi cinsel tadlar da içerebilir, ama yaygın olan cinsel olsun ya da olmasın
bedensel haz duymaktır.
Bazen tahta
bir mobilya, cam veya seramik bir kap, ipek bir kumaş gibi canlı olmayan bir
eşyaya dokunmak da bize bedensel bir haz verir. Elbette diğer canlılara,
insanlara dokunmanın da her zaman cinsel olması gerekmeyen hazları da vardır.
Çoğumuz günlük yaşamımız içinde, bedensel hazlarımızı keyfini süreceğimize
bastırır ve böylece onları fark etmemeyi öğreniriz. Oysa bu dokunuşlardan
aldığımız haz, aynı zamanda kendimizi iyi hissetmemize de önemli katkılar yapar
ve bireysel mutluluğumuzu arttırır.
Bedensel
hazların farkında olmanın ve onları geliştirip çeşitlendirmenin, bireysel
mutluluğumuza olduğu kadar, cinsel doyumumuza da önemli katkıları olabilir.
Çünkü kendi bedenimizle ilişkimiz, bedenimize haz alma izni
vermemiz,
aynı zamanda cinsel davranışlarımızı da etkiler. Cinsellik yalnızca cinsel
organlar arasında oluşan, kısa bir eylem değil, bir haz alma sürecidir. Kendi
bedenimizin hazlarını ne kadar iyi tanıyorsak, bedenimizi ne kadar benimseyip kabul
ediyorsak, kendimize ne kadar haz alma izni veriyorsak, o kadar rahat ve
keyifli sevişebiliriz.
Kendileri
için cinselliğin önemli olmadığını söyleyen veya cinsel sorunları olan bir çok
insanın, genellikle kendi bedenleri ile ilişkileri de olumsuzdur. Kendi
bedenlerini beğenmez, dokunmamaya çalışır ve tüm dokunuşlardan kaçınırlar.
Kendilerine bedensel olarak haz alma izni vermezler ya da bu izin belirli
alanlarla, sıklıkla cinsel organları ile sınırlıdır. Birçok kişi yetişme
çağlarında aldığı cinsel haz için suçluluk duyar ve zaman içinde haz almamayı
öğrenir.
Her birimiz,
kendi yasaklarımızı yıkıp, yeni deneyimlere izin verdikçe, bedensel hazlarımızı
arttırabiliriz.
Hepimiz
günlük yaşamımız içinde, bu öğrenim için kendimize ayıracak birkaç saati bulabiliriz.
Yalnızca kendi bedenimizden alacağımız duyumlara
odaklandığımız
bu süre içinde, birçok haz keşfedebilir ve bunları zaman içinde arttırıp
çeşitlendirebiliriz. Kendimizle kuracağımız bu olumlu ilişki, cinselliğe de
daha rahat, daha açık bir açıdan bakmamızı kolaylaştıracaktır.