ÖDP sahibini ariyor

Ahmet Çakmak

                        

Kurtulusçular, Troçkistler ve bazi eski tüfeklerden sonra Maçka Inisiyatifi adi verilen ve aralarinda kurucularin da bulundugu grubun ayrilmasiyla Özgürlük ve Dayanisma Partisi'nde sular kolay durulmayacaga benziyor

                 

Ertugrul Kürkçü, Postexpress'te yayimlanan röportajda Özgürlük ve Dayanisma Partisi'nin ana gövdesini Dev-Yol, Kurtulus ve TKP'nin olusturdugunu söylüyor. Kimse bunun yanlis oldugunu iddia edemez. Edemez ama ÖDP bunlarin toplamindan epey farkli bir sey. Bu farklilik ÖDP'nin baska gruplarin da katilimiyla veya daha baska nedenlerle bu üçünün toplamindan fazla bir sey oldugu anlamina gelmiyor, isaret etmeye çalistigim o degil. ÖDP'nin ana gövdesini bu üçü olusturdu ama ÖDP nitelik olarak bundan oldukça farkli bir sey oldu. ÖDP öyle bir çekim merkezi idi ki, emekli Atatürkçü ögretmenlerden, kimi CHP'lilerden, hayatinda o zamana kadar gitari ve pop müzik merakindan baska pek bir sey olmayan genç insanlardan gelenler oldu. Parti binalarinin içini daha çok Dev-Yolcular, Kurtulusçular ve eski TIP'lilerle, TKP'liler dolduruyordu, ama ÖDP'nin farkli bir içerigi vardi, insanlar o farkli içerige geliyordu ve o farkli içerik parti binalarini dolduranlara ragmen kendi kendini yaratmayi basarmisti. ÖDP garip bir sekilde o farkli içerigi yaratti, korudu ve hâlâ da, nasil oluyor bilinmez, koruyor. Parti binalarini dolduranlara ragmen koruyor. Emekli Atatürkçü ögretmenlerden, kimi CHP'lilerden, popçu genç insanlardan, ÖDP ile arasindaki çekimin nasil olustugunu sorsaniz kendi de bilemeyecek olan ev kadinlarindan bir kismi parti binalarina da geldiler ama orada parti binalarini doldurmus olanlari biraz izleyince geri döndüler. Çünkü onlari çeken ÖDP ile parti binalarini dolduranlar arasinda pek bir iliski yoktu.

 

Parti binalarinin odalarini dolduran sesler, o odalari dolduranlar arasindaki birtakim gerilimlerin sesleriydi. Birbirlerine bir seyler söyleyip durdular. Sonunda bir kismi çekip gitmeye karar verdi. Bu gelisme ÖDP kavraminin içerigiyle parti binalarini dolduranlar arasinda bir yakinlasmayi, bir örtüsmeyi getirecek mi, bilemiyoruz. Partide kalanlar ÖDP kavramini nakis gibi isleyerek elle tutulur bir gerçek yaratabilecekler mi, bilmiyoruz. Bunu zamanla görecegiz ama partide kalanlar ÖDP'yi kuruldugundan beri, 6 yildir idare edenler, "gidenlerle ugrasmaktan is yapmaya firsat kalmadi" demeye getiriyorlar. Belki enerjilerinin bir kismi böyle harcandi ama 6 yilin her seyini bununla açiklayamazlar. Dahasi, son günlerde "Çözüm ÖDP" gibi afisler asarak oportünist tavirlar sergiliyorlar. Sen ne oldugunu ve neler yapacagini daha kendin bilmiyorsun, sonra da böyle afisler asiyorsun. Bu sol ahlâka uygun bir siyaset tarzi degil ve epey erozyona ugramis olan sol ahlâka bugün çok ihtiyacimiz var.

 

ÖDP bir kavramdir

 

Parti binalarini dolduranlara ragmen varolmayi basaran ÖDP kavrami nedir peki? Bunu tanimlamak zor. Muhtemelen modernizm sonrasi dünyada, küresellesme altinda sol alternatif arayisinin Türkiye'deki adidir ÖDP. Onun özelliklerini saymaya çalismak sanki ona zarar verecekmis gibi. Ama hiç olmazsa ÖDP kavraminin yabanci organmis gibi reddedecegi bazi seyleri sayabilirim.

 

ÖDP sert tavirli ve asIk suratli "eski sosyalist" tipine yabanci mesela. Gidenlerin içinde bu tip arkadaslarimizdan çok vardi ama kalanlarda da epey var. Bu sert tavirlilik ve asIk suratlilik sadece kendisinden ibaret bir mesele degil. O bir ruh halini, hayatla bir iliski biçimini anlatiyor ve ÖDP bu tip yüzü, hayatin ölüm tarafina dönük ruhlari istemiyor, o tam tersi çünkü. ÖDP içine dönmemis, etrafina hayat isiltilari verenlerle, insanlari kendine davet edenlerle yasayabilecek bir sey. Bana parti binalarina gelip bir kenarda bir müddet oturarak kendi aralarinda özel bir dille tartisanlari izleyip gidenlerden bahsedenler oldu. Burada bence asil önemli olan içeridekilerin yeni gelen konuklarin farkina bile varamamasi. Bu ne kadar önemli, anlamli ve sembolik bir seydir.

 

ÖDP gerçekten parti olmayan partidir. Aslinda o bildigimiz parti degildir. Zaten insanlar artik bildigimiz partileri sevmiyor, güvenmiyor ve disliyor. Parti binalarindakiler bu yönde de ÖDP kavramina yakinlasma isaretleri gösteremediler.

 

ÖDP barisçi bir kavram. Yumusak. Birçok sekle girebilir, hangi zamanda hangi sekle bürünecegini ona sahip çikmaya niyetli olanlar belirleyecekler, onunla ters düsmeyen sekilleri yaratarak, ÖDP barisçi ve yumusak ama egemen düzeni dönüstürmeye dönük olduguna göre, yutmaya kalkanin midesine tas gibi oturacak cinsten olmali. Iste hem güleryüzlü, yumusak, esnek ve barisçi olmak hem de sert lokma olmak zor zanaat. Ama bunu becermek için önce ÖDP kavraminin bu yönlerini anlamak ve sindirmek lazim.

 

ÖDP  yeni arayislara ve yeni yorumlara dönüktür. Yeni arayislara ve yorumlara duyarlidir. Onlari izler, tarar ve olumlu yaklasir. Zamanla ama hizla yeni arayislari kendisi yapmaya yatkindir, öyle bir bünyeyle yasayabilir. Bütün bunlardan ÖDP yeni modalara tesnedir sonucu çikarilmamalidir ama yeni modalar önemlidir, kimi zaman anlamlidir, görebilene çok sey anlatir.

 

ÖDP bir senliktir, sölendir fakat kent orta siniflarinin Bati tarzi yasayan katmanlarinin eglence yeri de degildir. Ama itiraf edelim, ÖDP bu katmanlarla yakindan iliskili bir kavramdir ve bu hiç de kötü bir sey degildir. Yeter ki bu iliskiyle birlikte issizlerin, çalisanlarin umudu ve sesi olabilsin. ÖDP bunu becerebilmektir bir yaniyla da.

 

ÖDP insan iliskilerini her türlü yabancilasmanin kirilmasi ve insanin özgürlesmesi dogrultusunda degistirmek istiyor, bunun için üretim iliskilerini degistirmek gerektigini ama bunun da yetmeyecegini biliyor. Ama bu bilinçten gelisen vizyonu sabit bir noktaya bakmiyor. ÖDP'nin vizyonu genis, bütün ufku sürekli tariyor ve ariyor. Bu anlamda hem çok iddiali hem de iddiasiz. Sözgelimi teknolojik gelisme insan kavramini bile dönüstürerek yanimizdan hizla geçip giderken biz farkina bile varamamisiz diyene de açiktir, ÖDP'nin antenleri. ÖDP kavramina böyle iddialari ciddiye alabilecek düsünsel süreçlerden geçmis kisiler sahip çikabilir ancak.

 

ÖDP'nin en önemli özelliklerinden biri sorumluluk sahibi olmasidir. Her an kendisi iktidarmis gibi, hem de günün sartlarinda iktidarmis gibi düsünür, sorumsuz ve oportünist muhalefet yapmaz. Onun sorumluluk anlayisi bu kadarla da kalmaz, o an iktidar olsa apisip kalmadan harekete geçebilecek

kadar hazirlikli ve donanimlidir da. Bunun hem halki ciddiye almanin, hem de ona saygi duymanin geregi oldugunu bilir. Onun kendisini ciddiye almasinin gereginin de bu oldugunu bilir.

 

Ortaokuldaki Türkçe ögretmenim Memet Fuat'in rahmetli esi Izgen Bengü idi. Bize "Sey kelimesini kullanmamaya çalisin, kelime hazneniz fakirlesir sonra" derdi. Bu uyarisini hiç unutmadim ama galiba en çok sey kelimesi kullandigim yazim bu oldu. ÖDP henüz adi var kendi yok bir sey, ondan galiba.

 

Öneri, katki ve elestiri

Yakamoz

Anasayfa