TIP VE TERÖR

Serdar Günaydin

 

Ikiz Kuleler'le birlikte çöküntüye ugrayan Amerikan saglik sistemi: Terörist eylemler sonrasi ilk yardim koordinasyonu

 

Amerika'da yasanan felaketin toplum vicdaninda sosyal, politik, ekonomik veya askeri çesitli yaralar açacagina süphe yok. Ama yaralilarin kurtarilmasi esnasinda yasananlar dünyanin en mükemmeline sahip olmakla övündükleri 'acil müdahale' organizasyonu açisindan Amerikan ilk yardim sisteminin bir fiyaskosu olarak belleklerden uzun zaman silinemeyecek gibi.

 

1993'de Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanmasi ve 1995'te Oklahama Alfred Murrah Federal Binasi'nin havaya uçurulmasi ile üzerine pek toz kondurmayan Amerikalilar siddet eylemleriyle ilk kez tanisirken; Kenya ve Tanzanya'daki elçiliklerine saldirilar da eklenince modaya ayak uyarak terörizm olayinda küresellesmişlerdi.

 

Ancak önlem almakta beklenildigi gibi yine hizli davrandilar. Amerikan Acil Tip Birligi hemen bir alt komite kurarak planlamalari baslatti. Tüm doktorlara 18 aylik terörizm kursunu almak zorunlu hale getirildi. Adli psikiyatride

terörizm konusunda uzmanlasma devreye sokuldu.1995'ten itibaren tip egitimi müfredatina 'siddet' baslikli ders eklendi. Tüm sehirlerde acil tibbi hizmet (EMS: Emergency Medical Service) birimleri olusturularak saldiri aninda yapilacaklar ve koordinasyon planlari hazir hale getirildi.

 

1996 Atlanta Olimpiyatlari'nda ilk deneme gerçeklestirildi. Ulusal ve bölgesel tip adamlari ile askerlerden olusan bir ekip kurularak merkez olusturuldu. Olasi bir saldiri aninda gerekli olabilecek ilaçlar depolandi. Ilk müdahale grubu egitildi. Tüm hastane ve itfaiyeler ile koordinasyon planlandi. Tüm yatirim tek bir bulguya dayaniyordu: Son iki yilda gerçeklesen bombalama eylemlerinde ölenlerin üçte ikisinin uygun ve acil tibbi müdahale ile kurtarilabilecegi gösterilmisti. Gelinen noktada örnegin Boston'da bir bombalama olayi gerçeklesse tüm ambulanslar 2.5 dakikada olay yerine ulasabiliyor ve tüm yaralilar 20 dakika içinde hastaneye yetistirilebiliyordu.

 

Ve 11 Eylül 2001 sabahi bu organizasyona ilk kez gerçekten ihtiyaç oldu.

 

New York kentindeki 40.000 polis, 11.000 itfaiyeci, 2000 egitimli sivil savunmaci ve 750 ilk yardim birligi alarma geçirildi. 200 hastanede yaklasIk 7000 doktor ve tibbi personel görev basinda hazir beklemeye basladi. Ulusal Kan Merkezi 60.000 ünite kani hastanelere dagitti. Çevre sehirler ve eyaletlerde esdeger tüm saglik görevlileri alarma geçirildi.

 

Ancak öglen olmus ve hastanelere kimsecikler basvurmamisti.Televizyonlarda bagiran yaralilar, panik içinde kosanlara ne olmustu acaba. Derken saat 13:00 gibi, yani eylemden neredeyse dört saat sonra ilk telefon geldi ve ceset torbalari istendi.

 

Evdeki hesap çarsiya uymamisti. Neden mi?

 

New York'daki Acil Yardim Koordinasyon Merkezi tehlike aninda hemen müdahale edilebilsin diye sehrin merkezinde yani Dünya Ticaret Merkezi binasinda konuslanmisti mesela. Polis karargâhi yine ilk saldirinin yapildigi birinci gökdelendeydi. Telekomünikasyon islemlerini gerçeklestiren antenler sehrin en yüksek binasinin çatisindaydi. Ikiz Kuleler'le birlikte hepsi yerle bir oldu.

 

Saldirilarin devam edebilecegini kimseler aklina getirmedigi için ekipler hemen binalara girmisti. Ikinci uçagin da patlamasiyla ilk anda New York Itfaiye Kurumu Baskani dahil 265 itfaiyeci ve 78 polis kendilerine bile yardim edemeden öldü. Elektrik kesilmisti. Telefonlar hatlarin kilitlenmesi

yüzünden çalismiyordu. Jet yakitinin yarattigi yangina tecrübesizce su püskürten itfaiyeciler ortaligi toz dumana bogarak yardimi iyiden iyiye imkansiz hale getirmislerdi. Farkina vardiklarinda ise jet yakitindan çikan yangina karsi etkili hiçbir söndürme yöntemi bilmediklerini hatirladilar. Binalari yangin ve duman sarmisti. Merdivenlerde isinin yer yer 90 dereceye kadar yükseldigini anlatiyorlardi. Bu yüzden çaresiz kalan pek çok insan kurtulmak için camdan kendini 300 metrelik bosluga birakmak zorunda kalmisti.

 

Ögle saatlerinde 150'si ciddi durumda 2100 yarali belirlendi. Ancak yikilan binalar bütün yollari kapattigindan ve yasanan panikten hiçbiri hastanelere yetistirilemiyordu.

 

Yetkililer ise sürekli her seyin kontrol altinda oldugunu açiklamaya devam ediyordu. New York Eyalet Kan Bankasi Müdürü Dr. Robert Jones televizyonlara yeterli kana sahip olduklarini ve kan bagisinin gereksiz oldugu beyanatini vermisti.

 

Kilisedeki bir rahip ise bir saat içinde 500 kisinin günah çikartmak için basvurdugunu söyledi.

 

Olayi insan sagligi açisindan kisaca incelersek bir bombalama olayinda patlamaya yakinligin zarar görme açisindan bombanin gücünden daha belirleyici oldugunu görüyoruz. Örnegin 20 kg'a kadar TNT içeren patlayicilarda 6 metre mesafeye kadar olanlar etki alaninda kabul ediliyor. Öncelikli olarak kulak ve isitme sistemi, içi bos organlar (mide, bagirsak sistemi) ve karaciger, dalak gibi sert yapidaki organlar yaralaniyor. Patlamaya çok yakin olanlarda belli organlarin (el, ayak) kopmasi görülebiliyor. Ama kisinin yasamasi açisindan solunum sisteminin etkilenmesi birincil önemi tasiyor. Yaniklar da belirleyici.

 

Son olayda ise uçaklarin binaya çarpmasiyla 2 milyon beygir gücü bir enerjinin ortaya çiktigi hesaplaniyor. YaklasIk 20.000 otomobilin vurmasiyla ayni.

 

Elbette ki önemli tibbi sorunlar hayatta kalanlarda ortaya çikiyor. Felakete neden olan maddeye bagli gelisebilecek yan etkiler (örnegin kimyasal saldirida zehirlenmeler) ve en sIk rastlanilan sonuç olarak olayi yakından yaşayanlarda görülen 'postravmatik stres bozuklugu'. Tedavide fiziki sorunlar, ilgili organ bozukluguna bagli olarak onarilmaya çalisilıyor. Psikolojik bozukluklar için en uygunu kisa dönem psikoterapiler.

 

Çogu uzman günümüzde artik terörizmin özellikle 21. yüzyilin en önemli toplumsal hastaligi olacagi öngörüsüne sahip . Bu yüzden çoktan beridir aslinda terörle yatip kalkan ülkelerde tip arastirmalarinin ve organizasyonlarinin önemli bir kismi saldiri sonrasinda yapilacaklarin belirlenmesine yönelik. En basarili tedavi bu olaylara hazirlikli olmak. Bu konuda dünyada örnek alinan ülke organizasyonu tahmin edebileceginiz gibi Israil. Tel Aviv'de kurulmus olan Sourasky Tip Merkezi böylesi saldirilarda yapilacaklari yöneten en ileri koordinasyon merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Belki de o yüzden son saldiri sonrasi bazi Arap medyasi Amerika'yla dalga geçerken, Israil gazeteleri 'Simdi anladiniz mi?' basligiyla çikti.

 

Terörizm gibi derin ve çok boyutlu bir konuda tibbi perspektif gibi dar bir açidan yazmak kolay degil. Yine de gelecegin önemli saglik sorunlarindan biri olmaya aday siddete karsi gerçek anlamda hazirlikli olmak gerekliginin -güncel gelismeleri de- dikkate alarak bir kez daha vurgulanmasi gerekiyor. Olayin çözümünün her yönüyle uluslararasi isbirliginde yattiginin konusuluyor olmasinda cesaret alarak biraz da...

 

Not: Yazardan izin alinmistir.

Öneri, katki ve elestiri

Yakamoz

Anasayfa