ARTIK HEPIMIZ ARABIZ

Yildirim Türker

 

Amerikan uygarligi ön iki disi ve besgen yüregi kirilmis da olsa dünya lideri olarak ayakta kalacak

 

12 Eylül cuntasinin yildönümü bu yil televizyon kanallarinda boy gösteren emekli generallerin durum tahlilleriyle kutlandi. Söz aldikları konu, Amerika'nin hayat damarlarinin terörist bir örgütlenmeyle göz açip kapayincaya kadar kisa bir süre içinde kesilivermesi sonucu olusan yeni dünya durumuydu. Generallerle emekli büyükelçiler, medya tarafindan tartisilmaz bilirkisiler seçilmişti. Hepsi dinç, yillara meydan okuyan ihtiyar delikanlilardi. Bilmedikleri yoktu. Bütün dünyanin tarihine bir dönemeç açmakla kalmayip insanligin hayal gücünü de bir anda küçük düsüren bu olay karsisinda sergiledikleri itidal göz yasarticiydi. Sanki hep dile getirdikleri ama dünyanin bir türlü kulak asmadigi kiyamet günü gelip çatmisti. Ve dogal olarak bir tek onlar hazirlikliydi. Tahlillerinde kullandikları dil akiciydi. Hallerinden en ufak bir saskinlik okunmuyordu. Olan biten hakkinda düsündüklerini aktarirken okey taslarinin dizilisini anlatircasina sakin ve olaya hakimdiler. Dolayisiyla gergin bir heyecanla karsilarinda yutkunan habercilerin aksine genis bir tavir degildi sergiledikleri. Hayir. Kutlu bir hamleyle dünyanin üstüne çikivermisçesine çalimliydilar. Gün onlarin günüydü. Hak yerini bulmus, onlara hak ettikleri itibari göstermeyen dünya böylesi bir musibetle onlarin nasihatlerindeki isabete aymisti.

                  ......

Gücünü, ürettigi mitoslarin üstüne insa eden devin kendisinin bir tevatür oldugu ortaya çikti. Bütün dünyanin bir anda basini çevirip Hollywood'a bakmasinin sebebi budur. Bush, daha ilk demeçlerinde halkina 'yasam tarzini' degistirmeden yasanacaginin garantisini verirken hâlâ 'Amerikan yasam tarzi' denilen resmin çerçevesini parlatiyordu. Amerikan uygarligi ön iki disi ve besgen yüregi kirilmis da olsa ayakta kalacak ve dünya liderligini sürdürecekti. Hollywood'un hayal gücü, felaket kurgulamadaki ustaligi elbette sIkça dile getirildi, kimi filmlerle yasanan gerçeklik arasindaki kosutluklara isaret edildi. Oysa bu saldirilar bir Hollywood senaristinin elinden çikmis olsa mutlaka yetersiz, sasi, her seyden öte entrikasi basit bulunup, diyelim MGM'in reddedilmis senaryolar rafina kaldirilacakti. Bir kere medyamizin pek sevip bu habere hafif buldugu tanimlamayla 'tarih yazan' bu terörist saldirinin en çarpici yanı basitligi. Her ne kadar arkasinda devletler bulunmasi gerektiginden ve inanilmaz bir sermayeden söz ediliyorsa da besbelli gözü karartmis bir grup insanin müthis örgütlü bir eylemi söz konusu. On yillardir üstünde çalisilagelen bir plandan, hesaba gelmez büyüklükte bir yatirimdan söz etmek için yeterli ipucu var ise ben görmekten acizim. Ortada uçus egitiminden geçmis ya da geçirilmis birkaç intihar komandosu, bomba yüklü bir kamyon, birkaç biçak ve falçata disinda bir yatirim görülmüyor. Bilgi yatirimi diyecek olursaniz o kadari bütün Hollywood senaristlerinde, bütün çoksatan yazarlarda misliyle var. Ama bir avuç teröristin koskoca Amerika'nin suratini hacamat edip bütün sistemlerini kilitleyiverecegini kabul etmek de kolay degil dogrusu.

 

Façasi bozulmus kabadayilar, zorbalarin en tehlikelisidir. ABD, dünyanin en büyük, en güçlü, en örgütlü teröristi olarak hikâyenin bu noktasinda iyice vahsilesecektir. Bunu tahmin etmek su dünyayi paylasan hiç kimse için güç olmasa gerek. Etegi tutusan uzak akrabalarin yasi abartip evdeki sararmis margarinle yardima kosma çabalarindan da bu anlasiliyor zaten. Filmin polis eskisi kahramani az önce mutlu ve duygulu bir aile babasiyken 'yasam tarzi' tehdit altina girdiginde ne mene bir canavar kesilebildigini çok seyrettik.

                  ......

Bizim emekliler ve emeklilikleri hayli gecikmis basin yorumculari saldirinin suçlusu olarak orayi burayı isaret ederken 'sevinçli bir telas' içindeler. Hemen hepsinin ortak görüsü, bu felaketten Türkiye'nin daha güçlü çikacagi yönünde. Hemen hepsi, 'adeti var adetimize benzemez' Avrupa'nin baskilarindan kurtulmus olmanin coskusuyla sarhos. Nereye kipirdasak insan haklari diye karsimiza dikilen ve zaten dostlugundan da pek bir sey anlamadigimız bu gücün hegemonyasindan kurtuldugumuz günü kutluyorlar adeta. Sultasini hak ettigimiz daha büyük bir gücün kanatlari altina girivermemiz gerektiginden dem vuruyorlar. Artik çocuklugumun Celal Sahin ya da benzeri bir bunalim unsurunun seslendirmis oldugu 45'lik çaliyor her bir yanda. "Ammeerika. Ammerika. Tek dostumsun bu cihanda."

 

Türkiye'nin artik her hecesi bir hiçkiriga dönüsmüş titrek Basbakani ve vites degistirmis yepyeni Cumhurbaskani dahil olmak üzere bütün muktedirlerin kimisi ince bir serzenis kimisi kabak kabasi bir sitemle söze giriyor. Biz terörle tek basina savasmis ve galip gelmis tek ülkeyiz, diyor kimileri. Mütekait pasalarla diplomatlarin Amerika'nin basina gelen bu felaket sonrasi tuhaf afra tafralarının nedeni de böylelikle anlasiliyor. Onlar muzaffer. Hepsi prezidan Bush'a danisman adayi. Emekliligini Rumelililer kiraathanesinde geçirmekten bezmis Çevik Bir de firlamis ortaya: "Herkesin ABD'ye yardimci olmasi lâzim. Bu olayla bence Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasi da önemini yitirmistir. Tekrar NATO ön plana çikmaya baslayacak. Türkiye'nin Avrupa ile entegrasyonundaki sorunu da ortadan kalkacaktir" diye kükrüyor. Büyük gazetecilerimiz, artik dünyanin yükselen degerleri Israil ile Türkiye'dir, buyuruyor. Yikilan kuleler, havaya uçan insanlarin ardindan bayram eden Filistinli çocuklari ibret formatina sokup lanetleyenler; onlari vahsi dünyanin sözcüleri ilan edenler karsimiza geçmis utanmadan zil takip oynuyor. Bu vahsi eylem onlardan bilinecek diye de korktukları yok. Onlar gerçekten de tarihin bu dönüm noktasini 'Dünya, Türklerin hakli oldugunu sonunda anladi' diye yazacagina inaniyor. Türkiye hakli çikti. Simdi basina beteri gelince anladin mi koca dünya? Biz Avrupa'nin temsil ettigi insanlik ilkelerinden toptan istifa ediyoruz. Saibeli Filistin'i bir solukta sativeriyoruz. Biz beyaziz. Bembeyaziz. Bizi de al yanina, ey uygar dünya. Birlikte yikip dökelim. Uygar olmayani, beyaz olmayani, senin rüyana inanmayani.

                  ......

Naklen savas yayinlariyla beslenen, Bagdat üstünde Amerikan bombardiman uçaklarinin marifetini zifiri karanlikta 'ates böcekleri' diye romantize ederek seyre zorlanan su acikli dünyayi daha da zor günler bekliyor. Beyazlarla siyahlarin, güneyle kuzeyin, batiyla dogunun arasi daha da açilacak. Vahsi bir mitosu çökertmek adina dünyayi ABD'nin artik mesrulugu daha da zor tartisilacak terörüne kurban edenler kim bilir neyin pesindeydi.

 

Ikiz Kuleler ve yikilan diger gökdelenler mutlaka çok kisa bir zaman içinde yerlerine oturtulacaklar. Üstelik bu kez daha güçlü ve dayanikli olarak. Amerikan güç gösterisi sanati bunu sart kosuyor. New York'un denizden silüeti, yalniz gücün, uygarligin portresi degil ayni zamanda vahsi kapitalizmin de logosuydu. Dolayisiyla o binalarin yerinde bu saldiri sonucu ölenlerin anisina, kör terörü lanetleyen bir yesil alan birakmak dost ve müttefik Amerika'ya asla yakismaz. Amerika, kirik disleriyle oturmayacak bu sofraya.

 

Daha bu dünyanin Araplariyla isi bitmedi.

 

Öneri, katki ve elestiri

Yakamoz

Anasayfa