Bir insanlik hakki: Adil yargilanma
Adil yargilanma hakki, insanin yasami , sagligi,
onuru, sayginligi, giz alani, özgürlükleri gibi kisiligini olusturan degerlerdendir.
Çetin
Asçioglu*
Ülkemiz, agir aksak da olsa, demokratiklesme yolunda önemli
kilometre taslarini geride birakmaktadir. Çok degil bundan yirmi yirmibes yil
önce tartisilmasi "anlamsiz bir özenti" diye elestirilen hatta
"kamusal düzen açisindan kuskulu görünen" hak ve özgürlükler, bu gün
çagdas toplum ve insan olmanin dislanamaz kosulu (olmazsa olmaz) kabul
edilmektedir..
Süreç devam etmektedir; insanlik hakki olan temel hak ve
özgürlükler yaygin olarak islerlik kazanmadikça; bireyin, kulluk ahlakinin
baskisindan, ezilmisliginden kurtulmasi olanaksizdir. Insanin, kisiligini
gelistiremedigi, koruyamadigi toplumlarda; toplumsal iliskilerin de, devlet
düzeninin de saglikli kurulmasi ve çalismasi olanaksizdir.
Bir ülkede, çagdas hukukun öngördügü yasalar, yasalari
denetleyecek anayasa yargisi, hak aramanin son kapisi olan yargi yerleri, buralardan
verilen kararlari denetleyecek yüksek mahkemeler bulunabilir. Ancak önemli olan
su sorulara olumlu yanit alinmasidir: Hak alinabiliyor mu ya da bireyler hakkin
alinacagina güveniyor mu?
Ülkemizde, her alanda oldugu gibi, yargi alaninda da güven
bunalimi yasanmaktadir. Kamuoyu arastirmalari " yargiya güvensizlik
" inançlarinin her geçen gün arttigini ortaya koymaktadir. Bu olgunun
en önemli nedeni, bir insanlik hakki olan " adil yargilanma hakkinin
" henüz tam anlamiyla bilinmemesi ve güncellesmemesidir.
Bir çok yargica ve avukata "adil yargilanma hakki
nedir" sorusunu yöneltseniz doyurucu bir yanit almaniz hemen hemen
olanaksizdir. Anayasa ve yasalarimizda bile bu hakki tam olarak açiklayan kesin
bir buyruk bulunmamaktadir. Hakkin sahibi bireylerde de hakkin bilinci henüz
olusmamistir. Birey, yargi önünde, kulluk ahlakinin buyruklarinin etkisi ve
baskisi altindadir; gögsünü gere gere " adil yargilanma hakkim var
" diyememektedir. Biçak kemige dayandiginda gösterilen duygusal
tepkiler, " insan genine yerlesmis hak kavraminin " içgüdüsel
olarak ortaya koydugu güçten kaynaklanmaktadir.
Insan Haklari Avrupa Sözlesmesi (IHAS)'nde (mad.6)
"adil yargilanma hakki" da bir insanlik hakki olarak kabul edilmis ve
tanimlanmistir. Sözlesme, 1954 yilinda TBMM'nce onaylanarak kabul edilmesine
karsin; hak, ancak IHAM'nin yargi hakkinin ülkemizde de kabul edilmesiyle
(1989) bitkisel yasamdan kurtularak, ben de varim dercesine, hukuk düzenimizde
islevsel olarak yerini almistir.
Adil yargilanma hakki, insanin yasami , sagligi, onuru,
sayginligi, giz alani, özgürlükleri gibi kisiligini olusturan degerlerdendir .
Bu hakkin çignenmesiyle bireyin tinsel (manevi -ruhi) yapisinda öznel
(subjektif) eksilme söz konusu olur.Bozulan denge, ancak sorumlulugun gündeme
getirilmesi olanaginin saglanmasiyla giderilebilir. Nitekim IHAM, adil
yargilanma hakkinin çignenmesi durumunda, diger kosullari da varsa, devletleri
manevi tazminatla sorumlu tutmaktadir.IHAM' de, adil yargilanma hakkinin
çignendigi saviyla Türk Devleti' ne karsi açilmis yüzlerce dava bulunmaktadir.
Adil yargilanma hakkinin özünde ve içerigindeki degerler
nelerdir? Sorunun yanitini önce sözcüklerden yola çikarak açiklamakta yarar
görmekteyim:
Adil, adalet sözcükleri; dogru, düz, dengeli anlamina gelen
Arapça "adl" kökünden alintidir. Eskiler; adalet ve adil
kavramlarini, kaba saydiklari Türklerin diline sigmayacak kadar yüksek sayip,
Kur' an diliyle söylemekle; adalete, Tanri'ya özgü (ilahi- mistik) bir deger
vermeyi yeglemislerdir (1).
Toplumlarin ve bireylerin, adalet kavramini Tanri katina
yükseltecek kadar kutsallastirmalari elestirilemez. Ancak adil sözcügü bu deger
yargisiyla kullanildiginda, " dogru olana akil ve arastirmanin
etkinligiyle degil sezgi ve duygu yoluyla da ulasilabilir "
gibi son derece tehlikeli bir yöntemi benimsemis de olabiliriz: Yargiç
buyrugunun gerçege, usa (akla), yöntemine uymasa da "adil olacagi"
yolunda bir deger yargisina varilabilir. Bu nedenle; Osmanli'da, adalet
kavramina verilen gizemci (mistik) deger nedeniyle sorumsuzlukla esdegerde kadi
adaleti, kadi hukuku kavrami ortaya çikmistir.
Nitekim " adaletin kestigi parmak acimaz"
özdeyisi: Içindeki yansizlik, esitlik, dogruluk gibi deger yargilarindan
soyutlanarak; " yargiç buyrugu tartismasiz dogrudur; kisiler
yargiç buyruklarina boyun egmelidir" biçiminde algilanmistir. Simdi
hakkini alamayan ya da neye alamadigini anlamayan yüregi yanan kisilere
soralim: Adaletin kestigi parmak acir mi acimaz mi?
"Adil", yerine "Dogru", Dürüst"
Oysa adil sözcügü yerine Türkçe karsiligi olan " dogru
" sözcügü kullanilirsa yapilan isin insana özgü oldugu gerçegine
varilir. Bu sözcügün özünde, içeriginde öncelikle us (akil) vardir; duygu ve
sezgi ise usun süzgecinden geçer. Son zamanlarda bazi hukukçular
"adil" sözcügü yerine " dogru, ve dürüst " sözcüklerini
birlikte kullanmaktadirlar. Fars'ça olan dürüst (durust) sözcügü de
"dogru" anlamindadir. Dogru sözcügü ile birlikte ayni anlama gelen
dürüst sözcügünü kullanmanin savunulacak bir yani olamaz. Kavram içinde, dogru
sözcügü güçlendirilmek isteniyorsa " güven " sözcügüne
kullanmak daha anlamli olacaktir. Çünkü; yargilama (hukuk), yalniz dogru degil
güvenli de olmak zorundadir. Bu nedenle ele aldigimiz insanlik hakkini "
dogru ve güvenli yargilama " sözcükleriyle açiklamakta hem
dil açisindan hem de anlatim açisindan yararli bulmaktayiz..
Hak , Arapça "hakk" sozcugunden alinmadir.
Hak, Tanri'nin isimlerinden biri oldugu gibi bir ahlak ilkesi olarak dogruluga
(adalete) saygiyi anlatir. Günümüzde kisilerin su veya bu biçimde davranmasi
veya ayricaliklardan yararlanmasi için hukuken taninan yetki, güç, özgürlük,
olanak anlaminda kullanilmaktadir. " Dogru ve güvenli yargilanma hakki
" derken; kisinin dogru ve güvenli yargilanmada yarari, çikari oldugu,
buna saygi duyulmasi gerektigi anlatilmak istenmektedir.Hak yalniz nesne ve
davranislar üzerinde soyut bir yetki, çikar olarak görülmemelidir. O, insanin
yaradilisinda, özünde var olan tükenmez bir duygudur. Bu duygudur ki; insani,
hak ugruna ölümü bile göze aldiracak ugraslara kadar götürebilir.
Yargilama islevi hak ve çikarlarin çatistigi son derece
duyarli ve riskli bir alanda olusur.Yargilamanin dogru ve güvenli
yapilabilmesinin en büyük sorumlulugu yargiçlara aittir. Yargiç, öncelikle,
hukuk bilminin yüzlerce yilda düsünsel çabalar, tartismalar, deneyimler
sonucu ortaya koydugu yazili olan ve olmayan usul kurallarini , biçimcilige
bogulmadan, uygulayarak yargilama yapmakla yükümlüdür: Açiklik, yansizlik,
esitlik, savunma hakki, yargicin yargilamaya egemenligi, yanlarin
yargilamaya katilimi ve etkinligi, dogrudanlik, yargiç buyruklarinin gerekçeli
olmasi gibi degerler yargilamanin dogru ve güvenli yapilmasinin olmazsa olmaz
kosullaridir.
Yargilama, mekanik olarak yapilan mantiksal bir islem
degildir. Usun, becerinin en üst duzeyde egemen oldugu, kullanildigi, yasamin
dislanmadigi bir çalismadir. Bu nedenle yargiç, yargilamada ortaya çikan tüm
olgu ve hukuk sorunlarina, " hukuk ve yasam bilgisinin, kültürünün gücüyle
" yüregiyle bakmak zorundadir. Yargilamaya egemen olmanin, vardigi
sonuçlari kendini de yargilayarak, sorgulayarak (vicdan) üstün degerlere
ulasmanin geregi yüksek özenden geçer. Bu nedenle yargilamanin siradan yalin
bir çalisma, islev degil bir sanat oldugu kabul edilir. Yeter ki sonuçta duygu,
tasarim ve güzellik olusturan hukuksal ve ülküsel (ideal) degerlere ulasilmis
olsun.
Yargilamaya, yargicin egemen olmasi bir olgu ise de;
yargilamanin temel ögesi yargilanan kisilerdir. Bu nedenle yargilamada ortaya çikan
tüm olgu ve hukuk sorunlarinin, onlarin katilimiyla, gözü önünde yapilmasi
gerekir. Ancak bu durumda, ortaya çikan yargiç buyrugunun " sosyal
dogrulugu" konusunda davayi kaybeden yanda bile bir kabul ve inanç
olusmasi saglanir. Çünkü yargi buyrugu, yalniz yargicin degil; yargiç ve
yanlarin ortak ürünü olmak zorundadir. Yargilama denince us, savunma ve avukat
gelir. KarmasIk olgu ve haklarin, kurallarin çatistigi alanda uzman ve güvenilir
kisilere gereksinim vardir. Çalisma alaninin etik kural ve degerlerine bagli;
bilgili ve kültürlü avukatlar olmadan "dogru ve güvenli yargilanma
hakkinin" güvencede oldugu söylenemez.
Genel olarak yaptigimiz bu açiklamadan sonra hakkin özünde
ve içeriginde var olan degerleri satir baslariyla (ileride daha kapsamli ele
alma düsüncesiyle) açiklayabiliriz.
Dogru ve güvenli yargilanma hakkinin özünde ve içeriginde:
* Insana saygi vardir.
* Bagimsiz ve yansiz yargi ve yargiç önünde uygun (makul) sürede
yargilanma vardir.
* Insana özgü sosyal dogrulara (hakkaniyete) ulasma vardir.
Bu açiklamalarimdan sonra, hakli olarak su soruya yanit
isteyeceksiniz: Ülkemizde birey, dogru ve güvenli yargilanabiliyor mu ya da
hak güvencede mi? Soylari tükenmekte olan yargiçlari, yargi kararlarini ve
avukatlari ayrik tutarsaniz, bu soruya olumlu yanit vermem olanaksiz.
Çünkü; yargi bagimsizligi, çagdas hukukun beklentileri düzeyine
ulasmamistir. Bunun nedeni yargiçlarin ve politik gücün yargi bagimsizliginin özü,
içerigi ve amaci hakkinda bilinçlenmemis olmalaridir. Yargi bagimsizliginin
amaci, en üst duzeyde yargiç kimligi olusturmaktir.Bunun için de özlük
ve ekonomik alanda güvenceler ve de bilgi, kültür birikimi saglayan olanaklar
gereklidir. Bunlar saglanmadigi için " memurlasan bir yargiç tipi
" yayginlasmistir.Yargiç memurlasinca " ya sorumlulugunu
baskalariyla paylasmak isteyecek" (yozlasan bilirkisi kurumunda
oldugu gibi) ya da " politik güç dahil her türlü gücün etkisi altinda
kalacak " veya " kalmis görünümünü verecektir"
. Daha önemlisi insana, onun degerlerine ve beklentilerine gerekli
olan duyarliligi, saygiyi göstermeyecektir. Avukatlik mesleginin içinde
bulundugu olumsuzluklar da bireyin dogru ve güvenli yargilanma hakki için gizil
(potansiyel) bir güç durumuna gelmistir. Sorunlari öylesine büyümüstür ki, TBMM
'nde bulunan Avukatlik Yasasi tasarisinin yasalasmasi bile kurtarici
olamiyacaktir. Düsüncelerimi, çagdas hukukun buyrugunu yargiçlara bir kere daha
ileterek noktaliyorum:
Dogru ve güvenli(adil) yargilayin.
Tanri buyrugu gibi kutsal degil mi?
* Yargitay Onursal Üyesi (1) S. Eyüpoglu
Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik eki, 07 Nisan 2001, Sayi: 733, Sayfa:10
Not: Yazardan izin alinmistir.
Öneri, katki ve elestiri
Yakamoz
Anasayfa