Diyarbekir nasil Diyarbakir oldu?

Vedat Çetin

     

Sehrin adinin ne olduguna dair tarihçilerin arastirmalarinda elde edilen tek kanit, Asur Hükümdari Adad Nirari'den kalma kilicin kabzasinda Amidi ya da Amedi yazisi. Büyük Tigran döneminde bu sehre Tigranokerta adi verilmis, sonralari kimi tarihçilerin veya gezginlerin eserlerinde, Amidi, Kara Amid, Diyari Bekr, Deyrel Bakira (Kiz manastiri), Deyrel Bikir (Ilk Kilise) Diyarbekir... Bazi Musevi bilginler, Diyarbekir adinin Ibranice oldugu; Diyar: Sehir, Be: içinde, Kir: Duvar... heceler sözlükten bu yanitlar alindiginda, 'Kale içindeki sehir' gibi bir çözümlemeyle karsimiza çikiyor.

 

Bugün ise sehrin resmi adi Diyarbakir. Bu degisimin öyküsü ise oldukça ilginç. 15 Kasim 1937 günü Atatürk, Diyarbekir vilayetini ziyaretinde, o gün aksam Halkevi'nde serefine verilen yemekli müzik ziyafetinden sonra bir tesekkür konusmasi yapar. "Yirmi yil sonra tekrar Diyarbakir'da bulunuyorum (...)" diye süren kisa konusmasiyla birlikte, sehrin adinin Diyarbekir'den Diyarbakir'a dönüstürülmesi çalismalari da baslamis olur.

 

Atatürk, 17 Kasim 1937 günü Ergani'de iken, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman'a verdigi emirle, Ankara'ya, Türk Dil Kurumu'na bir telgraf çekilir. Telgrafin içerigi söyle: "Diyarbekir sehrinin isminin etimolojisine dair etüt var midir? Esasta bu sehrin ismi Bakir memleketi manasina olan Diyarbakir olmasi gerektir ve artik bu isimle taninacaktir. Dil Kurumu'nun bu hususta Tarih Kurumu ile isbirligi yaparak historik ve lenguistik tetkikatta bulunmasi emrediliyor. (...)" diyerek devam eden telgraf emrinde, acele arastirma yapilmasi ve sonucun bildirilmesi istenir.

 

Telgrafi alan Türk Dil Kurumu Genel Sekreteri Ibrahim Necmi Dilmen, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu yetkililerini bir araya getirerek telgrafla gelen emir ve istemin nasil yerine getirilebilecegini tartisirlar. Toplanti sonunda su metin kaleme alinir ve hazirlanan metin ayni gün, acele telgrafla Atatürk'ün Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman'a gönderilir: "Diyari Bekir adi üzerine elde hazir bir etüt yoktu. Telgrafiniz üzerine hemen Tarih Kurumu'yle görüsülerek iki kurumun buradaki üyeleriyle yirmi iki kisilik bir toplanti yapildi. (...) Genel toplantida sehrin eski adi olan (Amida) sözünün Yakut lûgatinda bakir sikke demek oldugunu ve (diyar) sözünün de Yakutça'da ev manasina (dier) geldigini Abdülkadir Inan gösterdi. Bu esas bütün arkadaslari sevindirdi."

 

"Bu yerlerin neolitik çaglardan beri maden mintikasi olarak tanindigi ve bakirin insanligin gözüne çarpacagi en mühim yer buralari olmak lazim gelecegi, bu yerlere 'Bakir Eli', anlamiyle Diyarbakir denilmesi pek yüksek bir bulus eseri oldugu bütün toplantida bulunanlar tarafindan sükranla karsilanmaktadir." (Diyarbakir, neredeyse Tunceli'den esinle "BakIreli" olacakmis!) Devam ediyor: "Buralara Bekribni Vail kabilesinin gelmesinden dolayi Diyari Bekir dendigi yolunda klasik kitaplarda görülen kayitlarin membaini arastirmaga devam edilecektir. Bu sehrin o zamanlardan çok evvelden beri kurulu oldugu bazi eserlerde görüldügü de anlasilmistir. Bütün kitaplar arastirilacak ve kelimenin etimoloji ve toponimisi de yapilacaktir.

 

Fakülte elemanlariyla Kültür Bakanligi ve Dil Kurumu uzmanlari da bu is üzerine arastirmalar yaparak buluslarini komisyona vereceklerdir. Elde edilecek verimler yine bildirilecektir. Ulu önderin sonsuz saygilarla ellerinden öptügümüzün arzini diler, saygilarimi sunarim."

 

Ertesi günün toplanti sonuçlariyla katilan üyelerin adlari zikredilir ve alinan kararlar sonuçlariyla zaman yitirmeksizin telgrafla iletilir: "(...) Sehrin adi yakin zamanlara kadar (Amid) ve (Karaamid) olarak gösterilir. (Amid) ve (Amida) isimleri, Yakut dilinde bakir demek olan (Amiday) dan gelmektedir. Rusçadan bakirin adi (Med)'dir. (Maden) ve (Metal) kelimelerinin orijini de bu sözlerde görülmektedir."

 

"(...) Diyarbekir'deki (Bekir) sözünün güya oralarda yerlesen (Bekr-Ibni Vail) kailesinin adindan alindigi yolundaki izahlar, Islami devirde uydurulmus oldugu, bu izahin ancak onuncu asirdan sonraki eserlerde görülmesiyle de anlasilmaktadir. Bu (bekir) sözünün (Bakir)'dan geldigi ve Arap yazisinin ve sivesinin tesiriyle Araplarca (Bekr) gibi okundugu kanaati elde edilmistir."

 

Atatürk Eskisehir'e geldiginde dördüncü toplantida alinan kararlar telgrafla iletilir. Atatürk Ankara'ya geldiginde besinci toplanti karariyla birlikte tüm raporlar Özel kalem Müdür Süreyya Anderiman'a iletilir.

 

Diyarbekir'in Diyarbakir olusu 10 Aralik 1937 gün ve 7789 sayili Bakanlar Kurulu Karari ile degistirilerek, bu kararname 18 Aralik 1937 tarih ve 3789 numarali Resmi Gazete'de yayinlanir.

 

Bu ad degisikligi icin yapilan çalismalarin bir özeti Türk Dili (Türkçe-Fransizca Belleten) Dergisi'nin Haziran 1938 tarih ve sayi 29/30 sayfa 69-87 "Diyarbakir adi üzerine çalismalar" genel basligi altinda yayimlanir.

 

 Radikal Gazetesi Pazar Iki eki, 25 Mart 2001, Sayfa: 13

Öneri, katki ve elestiri

Yakamoz

Anasayfa