"Al sana bagimsiz Türkiye"
Ahmet Hamdi
Dinler
16 Subat,
tarihe 'Kanli Pazar' ismiyle geçen ve Amerikan 6. Filosu'na karsi
yapilan "Emperyalizme ve Sömürüye Karsi Isçi Yürüyüsü"nün
yildönümüydü. Isçi Yürüyüsü'nün altini çizmekte yarar var; zira pek çok kisi bu
olayi hâlâ gençlik hareketinin düzenledigi bir eylem olarak hatirliyor. Oysa ki
yürüyüs, genis bir gençlik kitlesinin katkilariyla yapilsa da Türkiye Isçi
Partililerce düzenlenip örgütlenmisti. Seçilen baslik ise antiemperyalist mücadeleyle
sinif mücadelesi arasinda bir bag kuruyordu.
Gerçekte
1969 yili antiemperyalist söylemin Türkiye'de yayginlik kazandigi bir döneme
rastliyordu. Bir yandan 1965'ten beri parlamentoda olan TiP milletvekilleri
Amerikan üsleri ve NATO'ya karsi yaptiklari konusmalarla bu kavrami Meclis kürsüsünden
Türkiye'nin gündemine tasiyor ; Türkiye'nin sorunlarinin uluslararasi baglamda
tartisilmasini sagliyordu. Öte yandan gençlik çesitli protesto gösterileriyle
bu mücadelenin içinde yer aliyordu.
16 Subat
1969 mitingi böylesi bir tepkinin kitlesellesmesi ve kamuoyunda yanki bulmasi
ihtiyacina verilen cevapti. TiP'lilerin yaptigi resmi basvurudan sonra TiP
Kartal ilçesi isçi üyelerinin katkilariyla 6. Filo'nun Türkiye'ye gelis
nedenlerini açiklayan ve isçilerle halki mitinge davet eden bir bildiri
hazirladi. Bildiride var olan düzenden menfaati olanlarin, sömürü düzenini sürdürenlerin
emperyalist güçlerle isbirligi içinde oldugu ifade ediliyordu: "Amerika
nerede deniliyor? Her yerde: Çalistigimiz fabrikalarda; çikardigimiz petrolde,
madende; sari sendikalarda; bombalanan Singer Fabrikasi'nda; kursunlandigimiz
ve binlercemizin isinden atildigi Keban'da; Amerikan üslerinin kuruldugu 35
milyon metrekarelik Anadolu topraginda. Bildirilerin binlercesi Istanbul'da,
Kocaeli'de, Zonguldak'ta, Karadeniz Eregli'de, Bursa'da ve Sakarya'da iTÜ'lu ögrencilerin
katkisiyla dagitildi. Bunda iTÜ Ögrenci Birligi Baskani Harun Karadeniz'in
payini vurgulamakta yarar var.
16 Subat
sabahi TiP Eminönü ilçe Örgütü'nde mitingin guvenligi için bir
komite
kuruldu. Tertip Heyeti de Istanbul Valiligi'ne çikabilecek olaylara karsi
gerekli tedbirlerin alinmasi için bir telgraf çekti. Beyazit Meydani'nda Türkiye'nin
çesitli yerlerinden gelenlerle baslayan yürüyüs Eminönü ve Dolmabahçe hattindan
Taksim'e dogru gerçeklesti. iTÜ Gümüssuyu binasi önüne gelindiginde öldürülen
Vedat Demircioglu anisina saygi durusu yapildi. Taksim'e varildiginda
kalabaligin diger ucu Findikli'daydi. Ancak yaklasIk 40 bin kisiyi bulan yürüyüsün
en öndeki ilk bin kisisi meydana girdiginde; daha sonra da, 1 Mayis 1977'de bir
baska sekilde yasandigi gibi, o sirada tamir edilmekte olan Atatürk Kültür
Merkezi'nden sis ve ses bombalari atilarak arkadan gelen kitleyle öndekilerin
baglantisi kesildi. Bunun üzerine bir gün önce sagci basinda , özellikle Bugün
gazetesinde yazan M. Sevki Eygi'nin kiskirtmasiyla ("Hazir olunuz. Büyük
firtina baslamak üzeredir. Topyekûn savas kaçinilmaz hale gelmistir. Cihad eden
zelil olmaz. Sag kalirsa gazi olur, canini verirse sehitlik serefini kazanir.
Allah yolunda cihat farzdir ve silah patlayacaktir.") yapilan açik
cihat çagrisina cevap veren gericiler beser kisilik gruplarla eylemcilere karsi
saldiriya geçtiler. Birbirlerini taniyabilmek için yakalarina kirmizi rozetler
takmis bu kisilere toplum polisi hiçbir sekilde müdahale etmedi. Aksine göstericilere
toplum polisinin gözleri önünde taslarla, biçaklarla ve sopalarla saldirildi.
Bu arada bir helikopter meydanin üzerinde olaylari izliyordu. Aksam üstüne kadar
devam eden olaylarda pek çok kisi yaralandi; iki kisi öldürüldü.
TiP Genel
Baskani M. Ali Aybar 17 Subat 1969 günü "Kanli Pazarin bas sorumlusu
hükümettir" baslikli bir basin açiklamasi yaparak hükümetin derhal
istifasini istedi. Gazete sayfalarina geçen ve toplum polisinin gözü önünde biçaklanan
göstericinin fotografi bu açiklamalari dogruluyordu.
18 Subat günü
dönemin Içisleri Bakani Faruk Sükan, Senato'da olaylardan TiP'i sorumlu tutan
bir konusma yapti. Bunu protesto eden TiP Senatörü Fatma Hikmet Ismen, senatoda
konusmasina izin verilmeyince 20 Subat tarihinde, olaylarin görgü tanigi
olarak, Kanli Pazar'dan asil kimin sorumlu oldugunu açiklayan bir basin bülteni
yayinladi. Bültende kanuni yapilan, binlerce genç ve emekçinin katildigi bu
eyleme karsi önceden hazirlanmis bir tuzak kuruldugu anlatiliyordu. Ismen'in
aktardigina göre toplum polisinin tuttugu bir göstericiye saldiran gericinin
agzindan çikan sözler saldirganlarin neye karsi oldugunu gösteriyordu: "Al
sana Bagimsiz Türkiye".
Emperyalizme
ve Sömürüye Karsi Isçi Yürüyüsü, Türkiye'deki en kitlesel mitinglerden biriydi
ve emekçilerle gençleri 6. Filo'da somutlanan antiemperyalist mücadele
etrafinda örgütlemeyi basarmisti. O tarihten sonra 6. Filo uzun süre Türkiye'ye
gelemedi. 1970 sonrasi da NATO'ya karsi
düzenlenen
kampanyalarla bu mücadele sürdürüldü.
Radikal
Gazetesi Pazar Iki eki, 18 Subat 2001, Sayfa: 8