Seks 2001'e
hosgeldiniz
Modern
insan, bilgisayarindan en çilgin fantezilerinde bile hayal edemeyecegi her seye
ulasiyor. 21. yüzyilda cinselligin gizemi kalmadi
Günümüz
insani açik cinselligin çesitli tahriklerle haddinden fazla doyurulmus
atmosferinde giderek artan bir sogukkanlilikla dolasiyor. Sokakta kendilerini
sahnede zanneden insanlarin kusandiklari, cinselligi ön plana çikaran kostümler
ve mizansenlerle karsilasiyor, reklamlar onu rafine edilerek pazarlanan çiplak
vücutlarla teselli ediyor, görsel medya onu birbirinden açik görüntülerle sürekli
besliyor.
Günümüz
insaninin atalari onun bugün aksam yemegini yerken televizyonda izledigi
softpornolara bu kadar kayitsiz kalamazlardi, en iyi ihtimalle ilk bes dakika içinde
bayilirlardi. Oysa günümüz insaninin cani sIkIlIyor; o sürekli yeni heyecanlar
pesinde.
O kendinden
önceki nesillerin büyük savaslar sonucu elde ettikleri bir cinsel devrimin
mirasçisi ve iki ayri dünyayi elinde tutmaya çalisiyor: Bir yanda sonsuz
olanaklar ve çesitlilikle dolu bir seks kozmosu, diger yanda kendi küçük
odasina kapattigi ve o çilgin kozmostan özenle ayri tutmaya çalistigi cinsel
yasami. Fakat endüstriye dayali bati toplumunun bir çocugu olarak o, zaman
zaman yogun bir tatminsizlik duyuyor ve ilgisini yitiriyor. Etrafindaki cinsel
kozmosu tamamen yadsiyarak hiç reaksiyon vermeden cinselligini unutuyor.
21. yüzyilin
basindayiz. Cinselligin artik sadece dogamizin dayattigi içgüdüsel bir sey
olmadigi, ayni zamanda sosyal bir yapilanmayla sekillendigi biliniyor.
Cinselligin "akici ve degisken" oldugu, hatta insanlarin
yasamak istedikleri cinselligi özgürce seçebildikleri ortamlarda kimliklerinin,
sosyal çevrelerinin ve kültürel ortamlarinin bu seçimlerden dogrudan etkiledigi
kabul ediliyor. Ama daha isin basindayiz. Önümüzdeki onyillar cinsel
davranislarin daha önceki hiçbir zamanda ugramadigi kadar çok ve büyük
degisikliklere ugramasina sahne olacak. Yapay döllenme, genetik müdaheleler ve
insanin kopyalanmasi gibi modern biyolojinin gelisen teknikleriyle hayalleri, üremeyle
cinselligi gittikçe daha çok birbirinden uzaklastiriyor. Insanin cinselligi
yasami renklendiren bir türlü yetiskin oyunu olarak görüp sadece zevk için yasadigi
ve bütün tabularindan kurtuldugu o uzakta sanilan günler çoktan geldi.
Cinselligin
bütün degiskenleriyle tarihsel boyutu olmayan bir sabit olarak tas devrinden
beri içimize kazinmis oldugu uzerine sIk sIk tartisiliyor.
Nörobiyoloji,
cinsellige hükmeden organimiz beynimizde dogustan gelen bazi program
salterlerinin oldugu varsayimindan yola çikiyor. Fakat bebekler
yetiskin
olduklarinda cinsellikle ilgili yasayacaklari, yüz milyarlarca sinir hücresinin,
vücudun ürettigi yüzlerce kimyasal maddenin ve hormonlarin hip hop dansinin
birlesiminin meydana getirdigi sayisiz ihtimali kapsiyor. Orgazmin cinsel
organlarin degil beynin tepkilerinin doruk noktasi oldugunu unutmayalim. Demek
ki cinsellik beyinde yasaniyor. Demek ki insanlarin hangi durumlarda neler
hissettikleri yasadiklari deneyimlerle dogrudan ilgili. Beyin deneyimleri
depoluyor, ayristiriyor ve her insan için farkli bir "tercih edilen
cinsel yasam haritasi" çikariyor. Onu kabullenip kabullenmemek, ona
uyup uymamak kisinin sosyal çevresi, yetistirilis tarzi ve kendiyle olan
iliskisine bagli bir sey.
Cinselligin
idrakina çalisilmaya baslanmasi bile modern zamanlarin bir fenomeni. Ilk kez
1800'lerde Biyoloji ve zoolojide ortaya çikiyor. Bunun
insanlara
tasinmasi için ise neredeyse 100 yil geçmesi gerekiyor. 1889'da kadinlarda
isterinin tedavisi çalismalarinda isterinin sebebinin kadin cinselligi oldugu
tezi güçleniyor. Freud'la birlikte, giderek insanlarin her yaptiginin
bastirilmis cinselligin bir göstergesi oldugu kabul görmeye basliyor. Bugün
uzmanlarin katilmadigi bir görüs bu; cinsellik o zamanlar bir bilinmeyen oldugu
için her seyin altinda araniyordu. Günümüzde ise insana ait çok katmanli
yasamsal bir heyecanin varligi en kabul gören teori. Bu heyecan kendini çok
farkli sekillerde ortaya koyabiliyor; bazi durumlarda sanat eseri olarak, bazi
durumlarda ise yatakta. Freudyen bakisla cinselligin insan yasamina yaptigi
etkinin gücü günümüzde postmodern anlamda dagiliyor ve parçalanan güç, bir
matrix olusturuyor. Essex Üniversitesi'nde sosyoloji profesörü olan Plummer,
bati kültürünün günümüzde bu matrix'te yer alan tipik kategorilerini söyle
siraliyor: "Seks diger her seyle birlikte çaba, cansIkIntIsi,
av, tüketim, bir tür kirlenme, duygu, oyun, hormon, kimlik, arayis, hobi, tibbi
bir problem, bir tiyatro, bir sapkinlik, bir travma, bir tür terapi, bir güç,
bir çalisma sekli ve bir savastir ayni zamanda."
Üniversite ögrencilerinin
cinsel konseptlerini analiz eden uzmanlar, içgüdülerin gençlerin cinsel
yasamini belirlediklerini ortaya çikarmislar. Vaatler ve hayalkirikliklarindan
olusan orta sinif dramlari onlari ilgilendirmiyor. "Neosex" bu
çagda eglence ve zevk demek. Seks artik alkol
ve uyusturucuyla
ayni kefeye konuluyor. Cinsellik günümüzde yilbasinda yagan kar gibi bir sey;
insanlari mutlu ediyor.
Herkes
uyandi. Bir zamanlar üremenin en gizemli aksesuvarlarindan olan sperm artik
internetten kredi kartiyla ismarlanabiliyor. Cinselligin ve orgazmin dönüstürücü
gücünden, Shakespearyen ask baglarindan eser kalmadi; en iyi cinsellik
Tayland'li fahiselerle yasaniyor.
Cinsellik
sayisiz farkli ses ve görüntüyle kendisini sürekli medyada teshir ediyor. Ilk
kez nasil yasandi, yaslilikta nasil yasaniyor, iktidarsizlik, sogukluk; hepsi
tartisildi, analiz edildi. Televizyon bir tuhafliklar sirki halinde 12
yasindaki anneden, fahiselik yapmaktan mutlu olan uyusturucu bagimlisi çocuk
fahiseye, herkese her seyi gösteriyor. Modern insan, evindeki bilgisayarindan
en çilgin fantezilerinde bile hayal edemeyecegi her seye ulasiyor. 21.yüzyilda
cinselligin gizemli bir yani kalmadi artik. Her komidinin çekmecesinde bulabileceginiz
vibratörler ve diger seks oyuncaklari, gazete ve dergilerdeki "tersten
bosalmayi ögrenin" tarzi ögütler, sisme bebekler, takma penisler ve
interaktif oyunlar çagimizin cinsellige yükledigi rolü bütün açikligiyla ortaya
koyuyor; cinsellik artik endüstri toplumlarinin hayalleri ve yaraticiliklari kisirlasmis,
sIkIlmis ve aynilasmis insanlari için hayallerin ve çocukluk oyunlarinin yerini
tutuyor.
Radikal
Gazetesi Pazar Iki eki, 31 Aralik 2000, Sayfa: 7