Beyaz adamin
sonu
ISIK ALUMUR
"Amerika
kanla dogdu, oburcasina kan emerek dev oldu, simdi de kan içinde
bogulacak."
Vietnam gazisi asiri irkçi Amerikali beyaz Thomas Chittum, "Ikinci Iç
Savas" kitabinda, ülkede beyaz nüfusun hizla azalmasi nedeniyle kanli
günlerin yaklastigini böyle ifade ediyor. Beyaz nüfusun azalmasiyla kan çikip
çikmayacagi bilinmez ama bu olgunun bir gerçek oldugu da tartisilmaz.
Amerikan
Nüfus Dairesi tarafindan geçenlerde yapilan bir açiklamada Kaliforniya'da
Ispanyol kökenli olmayan beyaz oraninin yüzde 49.8 oldugu belirtildi. Ülkenin
en kalabalik ve Amerikan rüyasinin merkezi sayilan eyaletinde beyazlar azinlik
oldu. Eyaletin Vali Yardimcisi Ispanyol kökenli Cruz Bustamente, "Bu çesitliligin
korkulacak degil ama hayran olunacak bir özellik olacagini umarim"
diyor. Dükkân sahibi beyaz Robert Newby ise beyaz olmayanlarin çok çalisip iyi
kazandiklarini ve iyi harcadiklarini söyleyerek memnuniyetini vurguluyor.
Bundan otuz
yil önce Kaliforniya'da her on kisiden sekizi beyazdi. Göçün artmasi sonucunda
1990 basinda Kaliforniya'da yasayan Latin ve Asyali nüfus yaklasIk üç kat
artti. Ispanyol olmayan beyaz nüfus da yüzde üç azaldi. Uzmanlar 2040 yilinda
bu eyalette Ispanyol kökenlilerin çogunluk olacagi konusunda birlesiyorlar.
Kaliforniya genelde tüm ülkenin bir göstergesi oldugu için, uzmanlar simdi
Amerika Birlesik Devletleri'nde Ispanyol kökenli olmayan beyazlarin yüzde 72
oraninda oldugunu ama 2040'ta azinlik olacagini öne sürüyorlar. Bu gelismelerden
irkçi Chittum gibileri rahatsiz olsa da genelde insanlarin pek aldirdigi yok.
Bazilari da Amerika'da yasayanlarin kendi kaderlerini tayin etme hakki oldugunu
savunuyor. Kendi Kaderini Tayin Eden Amerikalilar isimli ayrimci bir grubun
lideri olan Jeff Anderson, "Amerika'nin beyazlarin, siyahlarin,
Latinlerin ve digerlerinin yasadigi eyaletlere ayrilmasi gerekir. Vahsi irkçi
saldirilar baslamadan, bu konuda görüsmeler bir an önce baslamalidir"
diyor. Radikal taraflar görüslerini rahatlikla belirtirken ilimlilar görüs
belirtmekten çekiniyorlar zira ne derlerse desinler digerleri tarafindan irkçilikla
suçlanacaklarini biliyorlar.
Öte yandan
Birlesmis Milletler dünyanin her tarafindan veriler toplayip nüfus hareketleri
üzerine çesitli istatistikler yapiyor ama irklarin ve etnik gruplarin
hareketleri konusunda tek satir arastirmasi yok. Gelismis ülkelerdeki nüfus
artis hizinin çok düsük olmasi karsisinda gelismekte olan ülkelerde bu oranin çok
yüksek oldugu BM arastirmalarindan ortaya çikti. 1900'de Avrupa nüfusu dünya nüfusunun
yüzde 25'i ve Afrika'nin üç misli iken, 2050'de bu oranin yüzde 7'ye inmesi
bekleniyor. Bu insanlarin gelismis ülkelere göçü de kaçinilmaz bir gerçek
oluyor.
Geçen yil Ingiltere'ye
goc, rekor seviyeye ulasarak net 185 bin kisiyi buldu. Londra Belediye Baskani
Ken Livingstonne'nun yardimcisi Lee
Jasper,"Amerika
nereye giderse Avrupa otuz yil arayla onu takip eder. Bazi Avrupa ülkelerinde
beyazlarin azinlik olacagi görünen bir gerçek. Ama çesitlilik ülkeyi güçlendirir
ve daha renkli kilar. Bugün Londra'da yüzlerce dil konusuluyor ve yüzlerce
degisik mutfak sunan lokantalar var, bu da oldukça keyifli"
diyor. Londra'da yasayan bembeyaz olmayan azinlik orani bugün yüzde 40 ama
uzmanlara göre 2010'da beyazlar azinliga düsecek. 1972 yilinda Uganda'dan
Londra'ya gelerek Dis Politika Merkezi'nde görev alan Yasmin Alibhai-Brown'a göre
bu gelismeler yanlizca beyaz adami korkutuyor. "Asirlardir dünya
beyazlarindi ve siyahlarin tavsanlar gibi üredigini söylüyorlardi. Iste asil
irkçilik budur. Siyahlar çogunluk olursa ne olur yani? Ne degisir ki?"
diyor. Ona göre beyaz adamin her yere gidip orada yasayan insanlari yok etme
hakki vardi ve asil utanilacak olay buydu. Warwick Üniversitesi Etnik Iliskiler
Arastirma Merkezi görevlisi David Owen ise "Nüfus asla gücün ana unsuru
olmamistir. Gücün ana unsuru zenginlik ve gelirdir. Askeri ve ekonomik güçler
hâlâ beyaz adamin elinde" diyor. Ingiliz Ulusal Partisi Baskani Nick
Griffin, Almanya ve Amerika'da oldugu gibi etnik azinliklarin çogalmasinin
toplumun tepkisini artiracagini ve politikacilar tarafindan malzeme
yapilacagini iddia ediyor. Geçtigimiz ay Almanya Bavyera Basbakani Edmund
Stoiber Almanlari daha fazla çocuk yapmaya çagirmisti. Onun bu sözleri bazi
irkçi Hiristiyan Demokratlar tarafindan "çocuk istiyoruz, Hintli
degil" seklinde çarpitilivermisti. Alibhai-Brown da tam tersini
savunarak etnik azinliklarin sayica çogalmasinin irkçi yaklasimlari
azaltacagini söylüyor. "Arastirmalara göre siyahlarin çogunlukta oldugu
bölgelerde irkçilik ve irkçilik nedeniyle ortaya çikan suç sayisi yok
denecek kadar az" diyor.
Radikal
Gazetesi Pazar Iki eki, 22 Ekim 2000, Sayfa: 16