Cezaevinde ölüyorlar
Berat Günçikan
Beyoglu
Egitim ve Arastirma Hastanesi'nin birinci katinda 11 numarali odanin esiginde
bekliyor ölüm. Çünkü cezaevinde önce Hepatit B'ye yakalanan, buna bagli olarak karaciger
kanseri tanisi konulan Murat Dil için artik geri dönüs yok. YaklasIk bir ay
önce tedavisi için bir yilligina saliverilen Dil'in bilinci bir gidip bir
geliyor, disarida oldugunun farkinda bile degil... Odasinin camlarindan sizan
polis sireni sesleriyle ya vücudu kasiliyor ya da parmaklariyla zafer isareti
yapiyor... Buza kesmis ellerini bir annesi tutuyor, bir kardesi, eli elsiz kalmiyor;
amaç, disariyi hissetsin... Doktorlar zamanin son diliminden söz ediyor: En
fazla üç ay... Ayni doktorlar söyle diyor:
"Hastamiz
buraya geç getirildi. Önceden getirilmis olsaydi yasama sansi daha yüksek
olabilirdi. Ne yazik ki bu asamada bizim daha fazla yapabilecek çok seyimiz
yok. "
Murat
Dil, 1996'da, on iki tutuklu ve hükümlünün ölümüyle sonuçlanan ölüm oruçlarina
destek amaciyla yapilan eylemler sirasinda gözaltina alindi. TIKB davasinda
yargilandi ve 21 yil hüküm giydi. Önce Sakarya Cezaevi'nde kalan Dil, depremin
ardindan Gebze Cezaevi'ne nakledildi. Hepatit B tanisi da bu cezaevinde
konuldu. Ulucanlar Cezaevi'nde on tutuklu ve hükümlünün öldürülmesini protesto
için yapilan açlik grevine katilinca hastaligi daha da ilerledi. Sonunda
CMUK'un "Cezaevinde tedavisi mümkün olmayan bir hastaliga yakalananlarin
cezalarinin ertelenmesi"ni içeren 399. maddesine dayanarak tedavi için bir
yilligina tahliye edildi.
Murat
Dil "münferit" degildi. Cezaevinde, rahim kanseri tanisi konulan ve
uzun ugraslar sonucu tedavi için saliverilmesi saglanan Hanim Baran, kisa bir
süre sonra yasamini yitirdi. Ugur Gündogdu, Mehmet Canpolat, Çetin Günes, Ümit
Dogan Gönül, Kalender Kayapinar, Yunus Yaman, Salih Çelikpençe, Polat Iyit,
Engin Huylu'nun da aralarinda oldugu onlarca kisi ise hiçbir tedavi sansi
yakalayamadan cezaevinde öldü. 18 yasinda, bir çatisma sirasinda mayina basmasi
sonucu gözlerini kaybeden ve bes yil cezaevinde böbrek yetersizligi, kansizlik
ve mide sorunlariyla bogusan Hediye Aksoy da tedavisi için alti ayligina saliverildi.
Tahliye süresinin bitimine bir buçuk ay kalan Aksoy bir ameliyat geçirdi. Baska
saglik sorunlari da ortaya çikan Aksoy, eger süre uzatilmazsa henüz tani asamasinda,
tedavisine baslanamadan yeniden cezaevine konulacak. Saglik sorunlari nedeniyle
saliverilenlerden biri de Sevgi Ince. Bir çatismada yaralanan ve 33 gün tedavi
edilmeden gözaltinda tutulan Ince, kalbine yakin iki kursun ve ayagindaki
yaralarla yasama savasimi veriyor. Cengiz Bayir, Ramazan Yildiz, Sabri Tas,
Ergun Saritas, Oktay Karatas, Filiz Gülkokuer, Cemal Çakmak, Aydin Balkiz ,
Birsen Dermanli, Leyla Büyükdag... Onlar ise tedavi için seslerini duyurmaya
çalisiyorlar...
Türk
Tabipleri Birligi ve Türkiye Insan Haklari Vakfi raporlarina göre cezaevlerinde
acilen tedavi altina alinmasi gereken 47 tutuklu ve hükümlü var.
Adli
tip uzmanlarina göre cezaevlerinde ölümlerin hemen hemen yarisini kalp krizleri
olusturuyor. Kanser, genel adli otopsilerin yüzde 2.9'unu olustururken bu oran
cezaevi grubunda yüzde 28'e yükseliyor. 1996'da uzun süreli ölüm oruçlarinin
yol açtigi bir hastalik var: Wernicke Korsakof. Yedi tutuklu ve hükümlü yasamlarini
bu hastaliga bagli olarak belleksiz ve yataga bagli sürdürüyor. Bu
tutuklulardan Ergun Bütüner bes gün önce CMUK 399'a dayanilarak tahliye edildi.
Istanbul
Tabip Odasi tarafindan 1996 yili sonunda Bayrampasa Cezaevi'nde yapilan tarama,
cezaevlerindeki saglik sorunlarinin boyutlarini ortaya koyuyordu. Her dört
hastadan biri en az iki farkli hastaliga sahipti ve yaklasIk yüzde 46'sinin
hastaliklari cezaevi kosullarinda ilerlemisti. Acil tetkik ve tedavi
gerektirenlerin sayisi 32'ydi ve 10'u kanser kuskusu tasimalarina ragmen tani
koymayi saglayacak hiçbir tetkikten geçirilmemisti. Kalp hastaliklarinin orani
yüzde 9'du ve yogunlugu siyasi mahkûmlar olusturuyordu.
Cezaevlerinde
bugüne kadar yapilan saglik taramalari ya da hasta yakinlarinin ilettigi
bilgiler, tüberküloz ve beslenme yetersizliginin de yogunlukla karsilasilan saglik
sorunlari oldugunu ortaya koyuyor.
Bugün
için ise cezaevlerinde en yaygin hastaligin Hepatit B oldugu varsayiliyor. Istanbul
Tabip Odasi Insan Haklari Komisyonu sözcüsü Dr. Yesim Isleyen bir saglik
taramasi yapilmadan bu konuda kesin konusmanin olanaksiz oldugunu söylüyor. Isleyen'e
göre, Hepatit B'nin yayginligindan söz edilmesinin nedeni cezaevlerinde bugüne
kadar siroz gibi hastaliklardan ölümlerin çoklugu. Ümraniye Cezaevi'nde tarama
yapmak için Adalet Bakanligi'ndan izin aldiklarini söyleyen Dr. Isleyen, bu
taramada Hepatit B'ye dair bir çalisma yapmaktan çok umutlu degil. Çünkü
Hepatit B taramasinin maliyeti kisi basina 150 milyon lira. Adalet Bakanligi'nin
bu miktari karsilayip karsilamayacagi ise meçhul.
Simdi
her sey, cezaevinde kosullarin iyilestirilmesine, saglik taramasi yapilmasina
ve tedavilerin ertelenmemesine bagli. Murat Dil'in kardesi Niyazi Dil söyle
diyor:
"Murat'in
bize posasini verdiler. Günleri sayili. Murat gidiyor, bari digerleri
gitmesin..."
Cumhuriyet
Pazar Dergi Eki, 09 Temmuz 2000, Sayi: 746, Sayfa: 4-5
Öneri, katki ve elestiri
Yakamoz
Anasayfa