Hizbullah Vahseti ve Irtica (!)
Ayla Selisik Tamar
|
"Putperestlik"ten bu yana tarih boyunca en "canavarca" cinayetler "Tanri adina" islendi.. En büyük iskenceler "Kutsal Kitap adina" yapildi.. Tipki en "acimasiz" savaslarin "din adina" yapildigi gibi.. Ünlü kriminolog "Lombrosso"nun "doguţtan suçlu" seklinde tanimladigi bu tipler "hasta muhayyilelerinin" yönlendirdigi "hirs, kin ve öfkeyi" tatmin ederken "neyi" kullandilar, "kimleri" kendilerine "masa" yapabildiler?.. Saf, temiz halkin "samimi inançlari" ve bu samimi inançli ailelerin "dini egitim" ugruna "körpe beyinlerinin dogmalarla yikanmasina" sebebiyet verdikleri "bigünah" evlatlarini.. Yeni bir çagin esiginde, "çagin tüm gereklerine uymayi hedefleyen" Türkiyemizde, bir "korku filmi" gibi günlerdir seyrettigimiz "Hizbullah Vahseti"ne bakiniz.. Ve dünyanın bu "en hunhar terör örgütünün" toplayiniz tüm "militanlarini" ve de "geçmislerini" tek tek didikleyiniz.. Kalibimi basarim, en az yüzde doksandokuzu "küçük yaslardan itibaren" ya aile çevresinde ya da bazi "sözde dini egitim" verilen merkezlerde "beyinleri, din adina yikanarak" yönlendirilmis "zavallilar" olarak karsimiza çikacaktir. Örnegin "Ankara Hacettepe Üniversite Hastanesi" "Iç Hastaliklari ihtisasi" yaparken "Hizbullah'in siyasi planlamacisi" suçlanmasi ile "göz altina" alinan genç "doktor".. Eger "suçu sabit" olursa, "tip" gibi en "müsbet" bir bilim dalinda egitim görmüs bir delikanlinin "beyninin küçücükken" yikanmis" olmasinin disinda "bir olasilik" var midir "Hizbullah Vahseti'ne katilabilmesi" için?.. Örnegin gene gözaltindaki, Basbakanlikta görevli "bilgisayar operatörü".. Eger çocuklugunda "din adina dogmalarla" yüklenmeseydi beyni, "bilgisayara bilgi yükleyen" bu beynin "temyiz" gücünü kazandiktan sonra "dogmalarla yüklenmesi" mümkün olabilir miydi?.. 28 Subat sürecinde "dini egitimin, çocugun dogru ile yanlisi ayirabilecek bir yasa geldikten sonra baslatilmasinin, irticaa karsi belli basli önlem" sayilmasi, iste bu "vahim boyutlara ulasmakta" oldugu giderek "su yüzüne" çikan "tehlikeye" dayaniyordu. Yoksa "Atatürk Türkiyesi"nde ne "Atatürkçü aydinlarin" ne de sokaktaki sagduyulu "vatandasin" "dinle-imanla-ibadetle zoru" vardir. Hatta "irtica" ile "Islam adina vahset"in "apayri" seyler oldugunun, basta "Türk Ordusu" olmak üzere "28 Subat'in zorunlu ve gerekli" olduguna inanmis her yurttas "ayirdinda"dir. Ne var ki "yilanin basi" küçükken ezilebilir! "Legal siyasi alandayim" savunmasi ile "Laik Cumhuriyet yerine Islam Cumhuriyeti" ikame etmeyi hedefleyenlerin "yikadiklari körpe beyinler" gün gelir, iste böyle "Hizbullah adina" iskenceler içinde "insan bogazlayanlarin ordusuna militan" oluverir!. Cuma gecesi bir tv ekraninda, "Türk-Islam sentezi" sempatizani bir gazeteci "Hizbullah olayi gösteriyor ki, 28 Subat'ta irtica ile mücadele adina, legal partilerle ve kuruluslarla ugrasmakla, yanlis hedef seçilmis" seklindeki "vahim bir çarpitmayi" merkez sagdaki bir parti liderine "onaylatmaya" çalisiyordu!. Lütfen beyler!.. Bu ülkenin artik "böylesi çarpitmalari, saptirtmalari tasiyacak" hali, yeri kalmamis!.. Hala göremiyor musunuz?.. Ayip yahuuu!.. Yeni Asir Gazetesi, 22 0cak 2000 |
|