Sevgiliye
Lamia Füsun Bora
Bizler binde bir karsimiza çikan dostluk,arkadaslik,sevgililik firsatlarini ne yapiyoruz? Aksamüstünün gölgeli bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayip miril miril konusacagimiz,omuzumuza dolanan bir kolun,basimizi yaslayacagimiz bir omuzun,belimizi kavrayan bir elin,uzun yollara dayanikli ayaklarin sahibi karsimiza çiktiginda,taniyabiliyor muyuz onu?Degerini biliyor,biricikligini,benzersizligini anlayabiliyor muyuz? Yoksa hayati sonsuz,firsatlari sayisiz sanip kendimizi hep ileride bir gün karsilasacagimizi sandigimiz bir baskasina,bir yenisine ertelerken hayat yanimizdan geçip gidiyor mu? Karsimiza çikan insani yolumuzun disina sürmeye çalisirken bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacagimizi hiç hesaba katiyor muyuz? Hayat her zaman cömert davranmaz bize,tersine çogu kez zalimdir. Her zaman ayni firsatlari sunmaz.Toyluk zamaninin hatalarini ödetir.Hoyratça kullandigimiz ve eskitmeden yiprattigimiz dostluklarin,savurganca harcadigimiz anlamli sevgilerin hazin hatiralariyla yapayalniz kaliriz birgün.Bir aksamüstü yanimizda kimsecikler kalmaz ya da yanimizda olan olmasi gereken kisi degildir. Yildizlarin bizler için parladigi anlari göremeyen gözlerimiz,gün gelir hayatimizdan kayan yildizlarin gömüldügü maziye kilitlenir.Kendi hayatimizdaki olaganüstü anlari ve olaganüstü kisileri yakalamak zordur. Bazilarinin gelecekte sandigi günler belki yasaniyordur,belki de geçmiste kalmistir.