Bir fesefeci gozüyle agri

Ahmet INAM

Agriyi yalnizca, alisilmis anlamiyla "bedenimiz" duymaz. Bedenimize
saplanan agri, duygularimiza, düsüncelerimize, ic dünyamizin
derinliklerine sizar. Agriyi bedenimizde tutup bedenimize tutulmus agriyi,
"caniniza" islemeden, bedeninizden kovmaya çalismak, caninizi agridan
korumak adina,uygun bir davranis midir? Burada "can" bedenimizi,
bedenimizle bütünlesmis duygusal, düsünsel, tinsel (manevi) yapimizi anlatan
bir kavram.

AGRININ BOYUTLARI

Bedenimizde dolanan agri, bedene disardan gelen etkilerden ya da bedenin
kendi ic calismasindan kaynaklanmis olabilir. Agri bedende duyulur. Duyum
olarak agri benimdir; onu iletemem, bana ozgudur.Baska bedenlerin
agrilarin duyamam. Duyum duzeyinde agri iletilemez; ancak benim bedenimde
bedenimle yasanan "biricikliktir". Diger bedenlerin agrilariyla
karsilastirilabilir bir ozellik tasimaz. Bu nedenle olculemez.Elbette
onu tanimlamaya calisabilir, yasadigimi dile getirip, betimlemeye cabalarim.
Inlemelerim, cigliklarimla, davranislarimla ortaya koymaya ugrasirim. Butun
bu anlatim cirpinmalarim, agrimi bedenimin otesine, bir baska bedene
tasiyamaz. Duydugum agri benimdir. Agrim,yakinlik anlayis gosterene, agrima
agridas olana uzaktan bir iletidir, yalnizca.

Agri, agriyi cekenin duyumu olarak,ancak duyum ifade edilirse, davranis
biciminde ortaya konursa,ortak gozlemlere acik olabilir. Bilimin ve tibbin
konusuna girdigi yer duyumun dislastirilabildigi yerdir. Agrinin fizyo-
norolojik etkileri olculebilir; agri duyanin davranis bicimleri
gozlemlenebilir. Bu gozlemlenebilir ogeler ustunde agrinin isleyis sureci
onlenme yollari arastirilabilir.

Oysa agri, her zaman bedende baslayip, bedende surmez, bedende bitmez.
Insani psiko-somatik bir butunluk olarak dusundugumuzde, bedeni bir yangin
yerine cevirebilen agrilarin, duygusal yasami, hayata anlamlar veren,
kararlar alan, aklimizi kararlarin eylemlerle iliskisini saglayan irademizi
etkileyebileyecegini de dusunmemiz gerekir.

Fizyolojik, norolojik, psikolojik duzlemlerin yaninda agrinin noetik (dusun
sel, akilsal) alanda da etkisini duyuracagini goz onune alirsak, agriyi
tanima, anlama, agriyla yasama ve basetme konusunu da daha kapsamli
dusunebilecegimizi saniyorum. Giderek, insanin salt bedensel degil, ruhsal
ve akilsal agrilar duyabilecegini de soyleyebilirim. Bu yazida sadece
bedensel agrilar uzerinde duracagim.

Her duyum gibi agrinin da ortaklasa yasanamayisindan dolayi, dil disi bir
ozelligi var. Gozlemlerimizin onunde aciyla inleyen hasta, acisina hapistir.
"Agri hapishanesinden" gelen feryatlari duyabildigimiz halde acisini
yasayamayiz. Bedenlerimiz farklidir, cunku. Onun bedenine girip, agrisini
onunla birlikte duyabilseydik, agrisinin siddetini azaltabilir miydik? Uc
kisi ayni agriyi yasayabilseydi, agrinin siddeti uce bolunebilir miydi?

Agriyi "iceriden" paylasma olanagimiz yok (Bir gun tip bu olanagi saglar mi
bize?). Ama, "icten" samimi olarak neden paylasmayalim ki?

Disa vurulmus agriyi anlayabilir;"disaridan" ama "icten" bir
bicimde agriyi ulesebiliriz. Bu ulesme cabasinin somatik (bedensel),
psisik (ruhsal), sosyal ve noetik boyutlari var. Boyle bakilinca agri,
karmasik bir insan fenomeni olarak goruluyor. Tibbin alani icine girmesine
karsin, insanla ilgisi her bilim ve arastirma dalinin konusudur. Agri
tende duyulmuyor cunku: canda duyuluyor. Teni vecaniyla insan varliginin
butunsel yapisini ilgilendiriyor.

AGRIYI OKUMAK

Agriyi bilim ve tip insanlari, hemsireler calisiyor. Agriliyi yatistirmaya,
agrisini azaltip, paylasmaya, agrisiyla yasayabilmesini ogretmeye cabaliyor-
lar. Agrinin bir olgu olarak taninmasi, olusum nedenleri, surecinin
incelenmesi, azaltilip ortadan kaldirilmasi bilim ve tibbin isi.
Agrili bakimi, agrilinin agrisiyla yasayabilmesi, agrisinin ustesinden
gelebilmesi, hemsirelerin, psikolog ve psikiyatristlerin yardimlariyla
olanakli.

Agri yalnizca beden ve ruh alanlariyla sinirli degil, demistik (Bu savi,
bu yazimizda epey tekrarlayacagiz, vurgulamak amaciyla!). Agri, aklimiza
da, noetik yapimiza da siziyor. Noetik yanimiz dusunme, akil yurutme,
yargilama, karar verme islemlerinin yaninda anlam verme cabalarini da
iceriyor. Noetik yanimiz bizi inanc alanina, manevi yorumlara,kut
sal degerlerin ortaya kondugu yasamaalanlarina goturuyor. Burada agrinin an
lasilip yorumlanmasinda din ve kultur adamlarinin yaninda felsefecilerin de
soyleyecekleri vardir. En azindan agri kavraminin yorumlanmasi, epistemolojik
ve antolojik boyutlarinin ortaya cikmasi acisindan gelistirdikleri
goruslerin yaninda,etik, hatta estetik acilardan agri yorumlarina katkilari
olabilir.

Agriya anlam vermek, onu yorumlayabilmek, hem bilimsel hem felsefi hem
de tedavi acilarindan onemlidir. Buna cagimizin bazi felsefe cevrelerinde
moda olan bir deyimle agriyi okumak diyelim. Once agrilidan baslayalim.
Agrili, cekmekte oldugu sikintiyi nasil yorumlayacaktir? Ona ilac verebilir,
telkinde bulunabilir, rahatlatmaya calisabilirsiniz, "Noe-terapi"de ise,
agriliya agrisinin yorumunu yapabilmelisiniz.

Ona agrinin olusma surecini, nedenini olgusal acidan anlatmaya calisabi-
lirsiniz. Bu, agrinin "bilim" ya da tip acisindan bir yorumlanisi, bir
okunusudur. Agrili,bilgi durumuna gore soylediklerimizi anlar ya da
anlayamaz. Belki agrisinin "olgusal" okunusunu ogretebilirsiniz;
agrisini "olgusal" acidan okuyabilirse, onu noetik yapisindan bir
yere oturtup, beden-ruh-akil butunlugunde agrisinabir yer bularak,
direnme gucuyle katlanma cabasini surdurebilir.

Olgusal okumanin agriliya yardimi olmadigini gozlersek, degisik okuma
yollari deneyebiliriz. Amac, agrilinin noetik duzenini agriya direnci arti-
racak, agriyla huzur icinde, sabirla, tahammulle yasayabilecek duruma
getirmektir.

Agrilinin agri durumu ona ozgudur. Bedenine, ruhsal yapisina, kulturune, ya
sama bicimine, kendine ozgu gecmisine, inanclarina baglidir.

Noe-terapist, bizim kulturumuzdeki yorumuyla, bir mana ehlidir. Agrilinin
anlam dunyasini, degerlerini, duslerini, tasarilarini, gelecekten
beklentilerini bilmelidir. Agrilinin beden-ruh-anlam iletisimini cozebilmeli,
anlayabilmelidir. Daha dogrusu, agrilinin kendi kendisinin noe-terapisti
olmasina yardimci olmalidir. Agri bedende iken hekim care arayabilir.
Agri ruhta, duygular alaninda iken ruh hekimi, psikolog yardimci olabilir.
Agri dusunceye, inanclara, hayata verdigimiz anlamlara sizmaya, karismaya bas
ladi mi, agri yasantisini en az hasarla kapatabilecek, agriyi yasayan,
beden-ruh-anlam uclusune, yani canin cabalarina ortak olabilecek, agri
okuyucularina, yorumcularina, iletisimcilere, paylasimcilara, yardimcilarina,
agri dostlarina ihtiyacimiz vardir.

Agri, bedenden ruha, ruhtan akila gecebildigi gibi, bunun tersi de olabilir.
Unutmayalim, bu uclu ayirim, Bati Dusuncesinin koklerinde olan, ornegin
Platon'a dek goturebilecegimiz bir ayirim. Her kavramsal ayirim gibi
icinde turlu zorluklar tasiyor. Bu yazinin sinirlari icinde, tasidigi bir
kolayliktan yararlaniyorum. Bize noetik alani, anlamlar alanini aciyor.
Agri yasantisinin uzerinde yeterince durulmadigini, sandigim bir boyutunu
gosteriyor. Agriliya agrisini okumayi ogretebilirsek, agriyla yasamasina bir
olcude yardimci olabiliriz savima katkida bulunuyor.

Nasil okuyacagiz agriyi? Recetesi yok.Agri yasantisinin; agri durumunun
ozelliklerine gore degisebilir yanitlari. Nasil okuyacagiz agriyi? Agriyana,
agriya, agriliya, agridaslara bakmak gerek.

Agrinin nedenine, bedendeki isleyisine, bu konudaki tani, tedavi bilgileri-
mize dayanacagiz. Olgu olarak agrinin nesnesine bakacagiz.

Agri, nesnesinden (ornegin bir doku tahribi!) kaynaklanarak duyumsaniyor.
Bir yasanti o. Beden-ruh-akil uclusu icinde agrilinin canina, kisiligine,
bilgisine, icinde bulundugu dogal, kulturel, manevi cevreye, ortama bagli
olarak yasaniyor. Onunla agriyi birlikte yasamaya calisanlar, dostlari,
yakinlari, hekimler, hemsireler, agridaslari, agri-dostlari oluyor. Iste
agriyan (agri nesnesi, fizyo-norolojik durum), agri (yasanti), agrili (bu-
tunsel yapisi icinde bir insan, bir can), agridaslar, agri durumunu olus-
turuyor. Her agrili bir agri durumu icindedir. Agri salt bedende duyulmaz.
Bedende anlasilmaz. Agri durumuna bakmak gerek. Agriyi agri durumu icinde,
yer aldigi agri soyleminde gozden gecirmek, okumak gerekir.

Bu acidan agri, kulturel, ideolojik bir yapi tasir. Homo dolorosus, aci
ceken, agri duyan insan, agrili, icinde bulundugu kulturde yargilanir.
Bati dillerinde agri sozcugunun, "Poena" ceza ile ilgisi boylesi bir
kulturel, ideolojik agri okumasidir. Dini karakteri vardir. Kutsal
metinlerde Hz. Eyup ornegi goz onune alinabilir. Budizm, Hinduizm, acilardan
nasil kurtulacagimizi anlatmaya cabalar. Agri okumalari sunar onumuze.
Semavi dinlerde (Yahudi, Hiristiyan, Islam dinleri...) bunlarin mistik
yorumlarinda dunyadaki yasantimizda cektigimiz bedensel acilarin ustesinden
nasil gelebilecegimizin yorumlari yapilir. Tanriya, Allaha siginma, ona
teslim olma, dua, agri durumundaki zorluklari yenmemizde bize yol gosterir.
Noetik duzenimiz, psisik ve fizyo-norolojik duzenleri denetimi altina
alip, agriya tahammullu olanakli kilmaya cabalar. Dogu bilgeligi icimizi
bosaltarak, gelip gecici dunyanin egemenliginden kurtulmamizi amaclar.
Noetik dunyadaki ozgurluk, ic dunyamizin ozgurlugu, dis dunyaya bagim-
liligimizi azaltarak bizi kurtulusa goturebilecegini soyler.

Agrili insanin duygu dunyasi bir caresizligin, yalnizligin, giderek
"haksizligin yasandigi dunyadir. Agrili eziyet ceker. Baski altindadir.
Yalnizdir. Eziktir. Agrisinin siddeti altinda perisandir.Guvensizdir.
Kaygilidir. Bedeninin zulmu altinda kendisini agrisinin tutsagi olarak
gorur. Beden-ruh-anlam (akil) baglantisi kopmus, agrinin basinci, agriliyi
perisan etmis yildirmis, bezdirmistir.

Agrili bu acidan varligini eksik ve ozurlu yasamaktadir. Ozgur degildir.
Bagimsiz, ozerk degildir. Ilaca, hekime, hemsireye bagimlidir.
Agrinin kolesidir.

Kendi agri durumunu. agri soylemini boyle okuyan bir agrilinin kurtulusu
zordur. Direnci azdir. Ona agrisiyla yasamasini ogretebilecek, ona aci
karsisinda ozgurlesebilecegi okuma yollarini kazandirmak gerekir. Agrinin
metafizik, dinsel, ruhsal, bilimsel olarak yeni yorumlarinaihtiyac vardir.
Bu okuma yollari yalnizca agrili icin degil, ona yardimci olacak agridaslari
icin de onemlidir. Agrinin caresizligi, agriliyi ve agridaslari yilgin, bitkin,
umutsuzsa, agri soylemi agrinin siddetini artirir. Agriyi azalticibir agri
soyleminden, agriyla dostluk kurabilecek bir agri soylemine gecmek gerekir.
Agri bir ceza, bir bela, bir mahkumiyet degildir. Noetik duzlemin yeni
okumalari, agriyla ozgur bicimde savasabilen, agriyla dost olabilen agri soyle
mini olusturabilir.

Bunu neye dayanarak soyluyorum? Insanin salt tenden oiusmadigi, onun can
oldugu, kendine ozgu, biricik bir varliga sahip oldugu inancina dayanarak.
Noetik duzlemin duygusal ve bedensel duzlemlerle etkilesebilecegine guvenerek.
Alisilmis deyimle, insanin psiko-somatik bir butunluk tasidigi varsayimindan yola
cikarak. Yalnlzca "soma" yalnizca "psukhe" degildir o, bir "nous"dur; akil
dir, dusunur, inanir, anlam verir. Agrisini asabilir. Bedenine canini katabililir; ca-
ni tenine guc verebilir. Agriliya bu mesaj verilmelidir: Yalniz degilsin. Agrin
bedeninin isyanindan geliyor. Ama sen bedenden ibaret degilsin. Canin var.
Duygularin, aklin inanclarin var. Agridaslarin var. Agri dostlarin var.
Agrini paylasabilirsin. Iletebilirsin. Iletisime gecebilirsin.

GONLUMUN CAGRISIZ KONUGU OLAN AGRIYI
NASIL AGIRLAYACAGIM?

Ic dunyamiz, duygularimiz, duygu firtinalarimiz, dusuncelerimizden, anlam
yapilarindan, anilardan, bilgilerden, kulturel varligimizdan... olusuyor. Ic
dunyamiz, bedenimizden, bedenimizin "disinda" yer aldigindan du-
sundugumuz cevrelerimizden (fiziksel, dogal, toplumsal, kulturel, manevi...),
ortamlarimizdan (cevrelerimizin yorumlari!) gelen etkilerle iletisim halindedir.
Agri, bu baglamda, ic dunyamiza sizan, cogu kez istenmeden, beklenmeden,
cagrilmadan gelen bir yabanci konuktur. (Dikkat: Burada bir agri okumasi
yapiyorum!) Agri bedenimizden icimize cagrilmadan geliveren bir konuktur.
Bir mihmandir. Sorun bu yabanci, bu rahatsiz edici, duzen bozucu konukla
nasil yasayabilecegimizde dugumleniyor. Agri ic dunyamizi sarsip, bizi
gafletten kurtaran bir aydinlatici, uyarici,yol gosterici bir konuk gibi de goru-
lebilir. Agri, uyaricidir. Bedenin "bozulusunu onceden haber verir. Bu anlam
da, icimin haddini bilen edepli konugudur. Ulaktir. Habercidir. Uyarir. Duzel-
me oldugunda ya da esik altina dustugunde gonulevini terkeder.

Yukarida betimlemeye calistigim bicimiyle ic dunyaya gonul diyelim. Agri
bedenimizden kalkiyor. Gonlumuze ugruyor. Gonlumuzu yaraliyor. Gonlumuzu
huzursuz ediyor. Ben agrinin ugradigi gonlumle nasil yasayacagim?

Once haberlesecegim. Bedenimle. Konuk oradan geliyor. Konugun geldigi ul-
keyi taniyacagim. Anlamlandiracagim. Neden, nasil geldigi? Gonlumun cagrisiz
konugu nereden geldin? (Agriyi cagiran gonuller de olabilir. Agriyi bekleyen.
Onlarin isi daha mi kolay?) Duygularimla konugumun iliskisine bakacagim, Na-
sil duyuyorum onu? Bir tehdit olarak mi? Bir canavar olarak mi? Bir ceza mi?
Canimi cok mu yakiyor? Kiziyor muyumagrima? Ne gibi duygular icindeyim?
Hangi duygum gonlumu yonetiyor? Sikisip kalmis miyim? Kurtulusu nasil, nere-
de ariyorum? Umudum yitip gitmis mi?

Agrim, bir sizi, bir aci, istirap, elem, kahir... biciminde mi yansiyor duygu
dunyama? Oradan anlam isigini yakacagim gonlumun: Kimim ben? Hayatimin
hangi asamasinda, hangi projelerin, beklentilerin, sevinclerin umutlarin pesin
deyken agri gelip oturdu gonlume? Bilgimle bas edebilir miyim? Ilacla? Hangi
hekimlere gideyim? Kim baksin bedenime, ruhuma, gonlume? Canimi kime
emanet edeyim?

Bu iletisim arayisini gerceklestiremezsem agriya teslim oldum demektir. Ileti-
simi kurabilirsem (burada agridaslarim, agri durumundaki agri dostlarim bana
yardimci olacaklar: Bilgileri, ilaclari, telkinleri, tedavi yontemleri, bilgi ve
sevgileriyle, anlayislariyla...) insan olarak butunlugumu duyacagim. Ben
beden degilim. Be agridan ibaret degiilim. Benim bir gonlum var: Degerlerim,
beklentilerim, guvendiklerim var. Yalniz degilim.

Agriyi agirlayacak agridaslarim var. Agri durumumu benimle yasayan sevgi
lilerim ( Agridaslarim yoksa, yetersizse, yilgin, bikkin, umutsuzlarsa, gonlumu
butunsel varligimi duyamayacagim!). Ic dunyam disimla butunlesecek,
bedenim duygularimla; duygularim aklimla, inanclarimla, degerlerimle,
agridaslarimla.

Iste, bedenim icine hapsolmus agri, agri durumunun tum ogeleriyle
butunleserek siddetini yitirecek. Agrim, duygu ve aklimla,
agridaslarimla paylasilacak. Gonlumle ve gonuldeslerimle butunlesecek.

.

Bedenimin cagrisi, isyani, kendini bana agri olarak duyurusu, psisik,
noetik, toplumsal, kulturel varligimla yasanacak. Agriyi anlamaya
calisacagim. Neyin isaretidir o? Nasil bir konuktur? Ne soylemek istiyor
bana? Sonum olum olsa da, adim adim yok olmaya giden yolda yuru
sem de, o yolda yalniz olmadigimi duyacagim. Agrim bana insan oldugumu
soyleyecek. Beden oldugumu. Ten ve can. Gonul.

Agrinin tarihi, insanin bedeni, ruhu, akil, toplumu ile bütünlesememesinin
ya da butunlesebilmesinin, butunlesmeye cabalamasinin tarihidir.

Bilim ve Utopya, Mart 1996, Sayi:21

Öneri, katki ve elestiri

Cogito